[isim]

• Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü

[halk ağzında]

• Gebe koyunların karnındaki yavru yüz günlük olduğunda çobanların yaptığı tören

[halk ağzında]

• Yayla ve kırlarda hayvanlar için yapılan üstü samanla örtülü yer

[halk ağzında]

• Kadın giysisi

[halk ağzında]

• İş önlüğü

  Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

• saya gezmek

[isim]

• Hava gazı, elektrik, su vb.nin kullanılan miktarını veya mekanik etkilenmeleri ölçen alet, saat

[isim]

• Ayakkabıların sayalarını hazırlayan kimse

[isim]

• Yürüme sırasında gerçek sonuçlara varabilmek için geçilen yerin uzunluğunu anlayabilmek amacıyla ayağa veya bele takılan alet, pedometre

[isim]

• Aksayabilmek işi

[isim]

• Sayacının işi

[nesnesiz]

• Aksama ihtimali veya imkânı bulunmak

[isim]

[bilişim]

• Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran elektronik araç, elektronik beyin

  Bilgisayarındaki disketi çıkarıyor, resimlerle birlikte büyükçe bir sarı zarfa koyuyor. - İnci Aral

[isim]

• Anımsayabilmek işi, hatırlayabilmek

[-i]

• Anımsama ihtimali veya imkânı bulunmak

• Anımsama becerisi bulunmak

[sıfat]

• Bilgisayarı olan, bilgisayarla iş gören

• Bilgisayardan yararlanılarak yapılan

[isim]

• Azımsayabilmek işi

[-i]

• Azımsama ihtimali veya imkânı bulunmak

[isim]

• Bilgisayar alım satımcısı

• Bilgisayar programcısı, yapımcısı veya mühendisi

[isim]

• Bilgisayarlaşmak durumu