İçinde Sas Bulunan Kelimeler
İçinde SAS olan 34 kelime bulunuyor. İçerisinde SAS geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sas ile başlayan kelimeler. Sas ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
DENİZPIRASASI26,
12 Harfli Kelimeler
İHTİSASLAŞMA22, ESASLANDIRMA18
11 Harfli Kelimeler
SANSASYONEL17, KANUNUESASİ15
10 Harfli Kelimeler
HASSASİYET19, MUHASSASAT19, YASASIZLIK19, TASASIZLIK17, ESASLANMAK13
9 Harfli Kelimeler
HASSASLIK17, SANSASYON15, ESASLANMA12
8 Harfli Kelimeler
MUHASSAS17
7 Harfli Kelimeler
POSASIZ18, YASASIZ15, ESASSIZ14, İHTİSAS13, TASASIZ13, SASIMAK11, İMTİSAS10
6 Harfli Kelimeler
HASSAS13, DESSAS11, SASIMA10, ESASLI9, ESASEN8
5 Harfli Kelimeler
İHSAS11, KISAS8, SASON8, ESASİ7
4 Harfli Kelimeler
SASI7, ESAS6
ESAS (Kelime Kökeni: Arapça esās)
- Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
-
Bir iş veya sözde doğru biçim
Bu işin esası böyle değil.
-
Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi
Esas düşünce. Esas görev.
Ata Sözleri ve Deyimler
- esasa bağlamak
- esasına bakarsan
- esası olmamak
Birleşik Kelimeler: esas duruş, esas vaziyet
ESASİ (Kelime Kökeni: Arapça esāsī)
- Asal
SASI
- Küf ve çürük gibi kokan
- Kokuşmuş
- Tatsız
Ata Sözleri ve Deyimler
- sası kokmak
ESASEN (Kelime Kökeni: Arapça esāsen)
- Başından, temelinden, kökeninden
-
Zaten
Esasen bende kabahat ki sizin gibi dönek insanlarla yola çıkmışım. - Osman Cemal Kaygılı
-
Nasıl olsa, gene
Esasen Mediha Hanım gelmese şimdi de hastayı yalnız bırakamayacaktım. - Halide Edip Adıvar
-
Aslında
Esasen evvelce de söylediğimiz gibi dilenmek şiddetle memnu idi. - Asaf Halet Çelebi
KISAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṣāṣ)
-
Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü kendisine aynı biçimde uygulayarak cezalandırma
Orada âdeta kısas kaidesi hükümfermadır, öldüren ölüme yollanır. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- kısas etmek
Birleşik Kelimeler: kısasa kısas
- Kıssalar, hikâyeler, öyküler
SASON
- Batman iline bağlı ilçelerden biri
ESASLI
-
Köklü, geniş ölçüde etkili, güzel, doğru
Büyüdüğü vakit de kendisine esaslı bir şey söylenmemiş. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Kuvvetli, etkili
Annesi ona bağırırken babası da esaslı bir şamar indirdi. - Elif Şafak
-
Köklü, etkili, güzel bir biçimde, doğru olarak
Konuyu esaslı öğrendi mi?
İMTİSAS (Kelime Kökeni: Arapça imtiṣāṣ)
- Emme, emerek çekme, soğurma
SASIMA
- Sasımak işi, tefessüh
SASIMAK
- Kokuşmak, tefessüh etmek
DESSAS (Kelime Kökeni: Arapça dessās)
- Düzenci
İHSAS (Kelime Kökeni: Arapça iḥsās)
- Üstü kapalı anlatma, sezdirme, ima
- Duyum
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihsas etmek
ESASLANMA
-
Esaslanmak işi
Bizans'a karşı devamlı muharebeler, Bulgarlığın büyümesine ve esaslanmasına yardım etti. - Falih Rıfkı Atay
ESASLANMAK
- Temeli sağlamlaşmak, temelleşmek
- Kökleşmek
İHTİSAS (Kelime Kökeni: Arapça iḥtisās)
- Duygu
- Duygulanma
-
Uzmanlık, uzmanlaşma
Doktor ihtisasını bitirecek, beni alacak diye bekler. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihtisas yapmak