İçinde Sap Bulunan Kelimeler

İçinde SAP olan 92 kelime bulunuyor. İçerisinde SAP geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sap kelimesinin anlamı nedir? Sap ile başlayan kelimeler. Sap ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

HESAPLATTIRMAK25

13 Harfli Kelimeler

SAPTANIMCILIK25, HESAPLATTIRMA24

12 Harfli Kelimeler

SAPTIRICILIK24

11 Harfli Kelimeler

HESAPSIZLIK26, HESAPLAŞMAK24, SAPLANTISIZ22, HESAPLANMAK21, HESAPLATMAK21, SAPOTGİLLER21, SAPIKLAŞMAK21, SAPTIRILMAK19

10 Harfli Kelimeler

HESAPSIZCA27, HESAPLAYIŞ25, HESAPÇILIK24, SAPASAĞLAM24, HESAPLANIŞ23, HESAPLAŞMA23, HESAPLILIK21, HESAPLAMAK20, HESAPLANMA20, HESAPLATMA20, PASAPAROLA20, SAPIKLAŞMA20, SAPTIRILMA18, SAPLANTILI17

9 Harfli Kelimeler

HESAPLICA22, SAPTAYICI21, SAPTIRICI20, HESAPLAMA19, ALELHESAP18, KASAPHANE18, SAPKINLIK16, SAPTIRMAK16, SAPTANMAK15, SAPLANMAK15

8 Harfli Kelimeler

HESAPSIZ22, SAPROFİT20, SAPLAYIŞ19, SAPTAYIŞ19, PASAPORT18, SAPLANIŞ17, SAPTANIŞ17, SAPIKLIK15, SAPILMAK15, SAPITMAK15, SAPTANIM15, SAPTIRMA15, KASAPLIK14, SAPAKLIK14, SAPLAMAK14, SAPLANMA14, SAPLANTI14, SAPTAMAK14, SAPTANMA14, SEKSAPEL14

7 Harfli Kelimeler

HESAPÇI20, HESAPÇA19, HESAPLI17, SAPITIŞ17, İHTİSAP16, SAPIKÇA16, SAPANCA15, SAPILMA14, SAPITMA14, SAPSARI14, SAPLAMA13, SAPTAMA13, İNTİSAP12, İKTİSAP12, SAPARNA12, SAPARTA12

6 Harfli Kelimeler

SAPSIZ16, SAPINÇ15, SAPÇIK15, MUNSAP13, SAPMAK12, SAPKIN12

5 Harfli Kelimeler

HESAP14, SAP14, MUSAP12, SAPMA11, SAPLI11, SAPKI11, SAPIK11, KASAP10, NİSAP10, SAPAN10, SAPAK10

4 Harfli Kelimeler

ASAP9, SAPA9

3 Harfli Kelimeler

SAP8

SAP

[isim]

  • Bitkinin dal, yaprak, çiçek vb. bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm
  • Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak

    Armudun sapı. Gülün dikenli sapı.

  • Bir aracı tutmaya yarayan bölüm

    Bir küçük çekmeceden sapı fil dişi bir revolver çıkarmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • İplik, tire, ibrişim vb. şeylerde iğneye geçirilen bir dikişlik iplik

    Bir sap tire. İki sap ibrişim.

  • Kabza

[halk ağzında]

  • Demet durumundaki ekinler

    Orakçılar gizliden gizliye bu türküyü mırıldanarak saplara tırpan sallıyorlardı. - Reşat Enis

[argo]

  • Erkek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sap çekmek
  • sap derken saman demek
  • sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner
  • sap gibi
  • sapına kadar
  • sapla samanı karıştırmak
  • sap yiyip saman sıçmak

Birleşik Kelimeler: sapı silik, kök sap, yapışıcı sap, sap sapa, çiçek sapı

ASAP (Kelime Kökeni: Arapça aʿṣāb)

[isim]

  • Sinir

    Bu büyük ızdırap, asabına uyuşukluk getirdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asabına dokunmak

SAPA

[sıfat]

  • Merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış

    Eskiden sapa semtlerde küçücük dükkânlar görünürdü. - Sait Faik Abasıyanık

  • Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan

    Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[mecaz]

  • Düzgün olmayan, yolundan sapmış

    Kimileri sert çıkışlarda, karşı koymalarda, sapa ilişkilerde çözüm arıyor. - Tomris Uyar

KASAP (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣṣāb)

[isim]

  • Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse

    Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı. - Muzaffer Uyguner

  • Et satılan dükkân

[sıfat]

[mecaz]

  • Kan dökücü, hunhar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasaptaki ete soğan doğranmaz
  • kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar

Birleşik Kelimeler: kasaphane, kasap havası

NİSAP (Kelime Kökeni: Arapça niṣāb)

[isim]

  • Yeter sayı

SAPAN

[isim]

  • İki ucu ip, ortası örme veya meşin olan bir taş atma aracı

    Gökçe Bacı, bağrına saplanan bir okla, sapan sallayan eli havada, yere düşüyor. - Tarık Buğra

  • Genellikle çocukların kuş vurmak için kullandıkları, iki ucuna lastik ve lastiklerin arasına da geniş bir meşin parçası bağlı bulunan çataldan oluşan araç, kuş lastiği

    Cebine sakız gibi kuru üzümü doldurdun mu elde sapan, incir kuşu avına çıkarsın. - Attila İlhan

  • Kaldırılacak bir şeyin üzerine geçirmek için halattan yapılan çember

[teknik]

  • Makarayı bir yere bağlamak için tablaların çevresine geçirilen halat veya demir kuşaklar

Birleşik Kelimeler: kar sapanı

SAPAK

[isim]

  • Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası
  • Akarsuyun kollara ayrıldığı yer

[sıfat]

  • Sapaklığı olan

SAPMA

[isim]

  • Sapmak işi

[fizik]

  • Serbest bir mıknatıslı iğnenin denge konumundayken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktanın meridyen düzlemi arasındaki açı

[fizik]

  • Bir ışının saydam bir biçmeden geçtikten sonra giriş doğrultusu arasında oluşturduğu açı

[dil bilgisi]

  • Bazı kelimelerin kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu: Ben-ge > bene yerine bana, sen-ge > sene yerine sana olması gibi

Birleşik Kelimeler: sapma göstergesi, sapma koşulu, açısal sapma

SAPLI

[sıfat]

  • Sapı olan

    İki çocuk tahta saplı bir çakı ile kollarını çizdiler. - Ömer Seyfettin

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük kepçe

[zarf]

  • Saplanmış olarak

    Bıçak karpuza saplı duruyor.

Birleşik Kelimeler: saplı meşe, kök saplı

SAPKI

[isim]

  • Bir görevin ve özellikle bir fizyoloji görevinin ters bir yön alması

SAPIK

[sıfat]

  • Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), gayritabii, anormal

    Sapık düşünce.

  • Delice davranışları olan, meczup

Birleşik Kelimeler: cinsel sapık, telefon sapığı

İNTİSAP (Kelime Kökeni: Arapça intisāb)

[isim]

[eskimiş]

  • Bağlanma
  • Girme
  • Kapılanma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • intisap etmek

İKTİSAP (Kelime Kökeni: Arapça iktisāb)

[isim]

[eskimiş]

  • Kazanma, edinme, edinim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iktisap etmek

SAPARNA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Eskiden kökü hekimlikte kullanılmış olan, zambakgillerden, yeşilimsi çiçekli, dikenli ve tırmanıcı, çok yıllık bir bitki (Smilax)

SAPARTA (Kelime Kökeni: İtalyanca sabordo)

[isim]

  • Gemi bordasındaki top çıkarılan dört köşe boşluk ve açıklık
  • Bir batarya topun birden ateş etmesi, alabanda ateşi

[mecaz]

  • Paylama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saparta (veya sapartayı) yemek
  • sapartayı vermek