[isim]

• Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap

  Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar? - Nurullah Ataç

Ata Sözleri ve Deyimler

• sanısına kapılmak

[isim]

[hukuk]

• Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş kimse, maznun

  Reis, salonu boşalttı ve idam kararını da sanıkların gıyabında okudu. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Sanılmak işi, zannedilme, zannolunma

[isim]

• Sanma işi, zannediş

[isim]

• Sanık olma durumu

[nesnesiz]

• Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek, zannolunmak

  Oraya çıktıktan sonra saatlerce oynadığımız sanılmasın. - Ayla Kutlu

[isim]

• Usanılmak durumu

[-den]

• Usanma işi yapılmak

  Bu işten çabuk usanıldı.

[isim]

[eskimiş]

• Hâl diliyle, davranışla düşünce ve istenileni anlatma

[isim]

• Anımsanma işi, hatırlanış

[isim]

[hayvan bilimi]

• İnsansılar

[sıfat]

• Doksanın sıra sıfatı, sırada seksen dokuzuncudan sonra gelen

[isim]

[eskimiş]

• Karşısındakinin kolayca anlayabileceği dil ve üslup

[isim]

[eskimiş]

• Padişah tarafından yeteneği veya başarısı dolayısıyla birine verilen görev, rütbe, ödül