[sıfat]

• Saklanmış olan

  En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

• Elde tutulan, mahfuz

  Her hakkı saklıdır.

• Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen

• Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi

  Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur. - Burhan Felek

[isim]

• Uyanıklık

[isim]

• Aksak olma durumu

  Bütün içtenliğimizle aksaklıkları sıralamıştık. - Ahmet Ümit

[sıfat]

• Kursağı olan

  Kursaklı düdük.

[halk ağzında]

• Guatr hastalığı olan (kimse)

[sıfat]

• Merdiveni olan

[sıfat]

• Herhangi bir şeyi yapması kendisine yasak edilmiş olan (kimse)

  Kamu hizmetinden yasaklılar ... affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. - Anayasa

• Yasaklanmış

  Yasaklı bir daktiloyu çalarken yakalandığı ne çabuk unuttun. - İnci Aral

[isim]

• Sarsak olma durumu

  Sarsaklığına tanık olduğumuz birini merhametsizce, akıllı geçinenleri hoyratça aşağılardık. - Elif Şafak

[isim]

• Tutsak olma durumu, esirlik, esaret

[isim]

• Susamış olma durumu

[mecaz]

• Salaklık, aptallık

[sıfat]

• Giyimine veya eşyanın temizliğine, düzenine önem vermeyen (kimse), çapaçul

[isim]

• Tekdüzelik

[sıfat]

• İçinde sarımsak bulunan

  Fransızların yüz türlü çervişli yemeği varsa doksan dokuzu bol sarımsaklıdır. - Aka Gündüz

[isim]

• Yakınsak olma durumu

[isim]

• Pasaklı olma durumu

  Saçlarını ihmal etmesi, ne tembelliğinden ne de pasaklılığındandır. - Sait Faik Abasıyanık