İçinde Sak Bulunan 8 Harfli Kelimeler
İçerisinde SAK olan 8 harfli 31 kelime bulunuyor. İçinde SAK olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sak ile başlayan 8 harfli kelimeler. sak ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BAĞIRSAK19,
İLTİSAKİ (Kelime Kökeni: Arapça iltiṣāḳī)
- Bitişken
Birleşik Kelimeler: iltisaki dil
SAKİNLİK
-
Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet
Ağaçlar, çimler, çiçekler, ikindi güneşinin sakinliği içindeydiler. - Çetin Altan
AKSAKLIK
-
Aksak olma durumu
Bütün içtenliğimizle aksaklıkları sıralamıştık. - Ahmet Ümit
SAKULETA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir mermi türü
SAKLATMA
- Saklatmak işi
SAKLANTI
- Saklanan şey
SAKLANMA
- Saklanmak işi
SAKARLIK
- Sakar olma durumu
- Sık sık küçük kazalar yapma, çarpıp kırıp dökme işi
SAKATLIK
-
Sakat olma durumu, malullük, maluliyet
Sakatlığımı öne sürerek emekliye ayrılmamı isteyebilirim. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Kaza, terslik
Elinden bir sakatlık çıkmasın.
-
Yanlış, kusur, hata
Sakatlığın sebebini gayet iyi görmüştür. Bunun nasıl tamir edileceğini biliyor. - Reşat Nuri Güntekin
SAKLAMAK
-
Elinde bulundurmak, tutmak
Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa
-
Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak
Paralarını kasada saklıyor.
- Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak
-
Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek
Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak.
-
Gizli tutmak, duyurmamak
Batı, o büyük kaynaktan sık sık faydalanır ama iktibaslarını titizce saklar. - Cemil Meriç
-
Birine vermek için ayırmak
Bu kitabı size sakladım.
-
Korumak, esirgemek
Allah saklasın.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakla samanı, gelir zamanı
KURSAKLI
-
Kursağı olan
Kursaklı düdük.
- Guatr hastalığı olan (kimse)
SAKINMAK
-
Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister. - Adalet Ağaoğlu
- Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
-
Korumak, esirgemek, gözetmek
Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
YEKNESAK (Kelime Kökeni: Farsça yek + Arapça nesaḳ)
-
Tekdüze
Belki de dünyanın hayatı bizimkinden daha monoton, daha yeknesak ve bilhassa daha tekrarlıdır. - Şevket Rado
İMSAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça imsākiyye)
- Ramazanda imsak vaktini ve namaz vakitlerini gösteren çizelge
SUSAKLIK
- Susamış olma durumu
- Salaklık, aptallık