[isim]

• Üzerine yatak konulup yatılan tahta veya metal ev eşyası

  Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]

• Tiyatro oyunu, piyes, film, dizi film vb. eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metin

  Kusursuz bir senaryoyu adım adım oynuyor. - Ahmet Ümit

[mecaz]

• Bir olayı başka bir yöne, bir amaca ulaştırmak için uydurulan yalan

  Kurcalamazsam belki de çok iyi hazırlanmış bir senaryoyu bana gerçek diye yutturacak. - Ahmet Ümit

[isim]

• Bir aletin veya aracın hareketli parçası

• Yazı makinesinin kâğıt takılan, tuşlara vuruldukça ilerleyen bölümü

[askerlik]

• Bazı avcı uçaklarının kalkışını sağlayan fırlatma düzeni

• Bir eğik düzlem boyunca arabaların taşınmasını sağlayan küçük vagon

[isim]

[müzik]

• Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun ögesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik eseri

  Yunus Emre oratoryosu.

[isim]

[eskimiş]

• Üzerinde kümbetsi bir kapak bulunan, oldukça büyük bir tür cep saati

[isim]

[biyoloji]

• Çok hücreli canlılarda hücrenin belli evrelerden geçerek çoğalması, mitoz

[isim]

• Balyoz

[isim]

• Senaryo yazarı kimse, senarist

[isim]

• Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Senaryo yazarlığı

[isim]

• Bir sanatçının çalışma programlarını ve anlaşmalarını belli bir yüzde karşılığında düzenleyen kimse

[isim]

[eskimiş]

[gök bilimi]

• Samanyolu