İçinde Rpm Bulunan Kelimeler
İçinde RPM olan 12 kelime bulunuyor. İçerisinde RPM geçen kelimeler ve kelime anlamları.
11 Harfli Kelimeler
ÇIRPMACILIK25
9 Harfli Kelimeler
ÇARPMASIZ22
8 Harfli Kelimeler
ÇIRPMACI21, ÇARPMALI17
7 Harfli Kelimeler
ÇIRPMAK16, ÇARPMAK15, KIRPMAK13, SERPMEK13
6 Harfli Kelimeler
ÇIRPMA15, ÇARPMA14, KIRPMA12, SERPME12
KIRPMA
- Kırpmak işi
SERPME
- Serpmek işi
-
Serpilmiş durumda olan
Serpme benli.
-
Koni biçiminde, ucuna bir sıra kurşun dizilmiş balık ağı, serpme ağ, tepeden inme
Derenin oturduğumuz yerinden görünmeyen bir tarafında, serpmeyle derede avlanan bir adamın zaman zaman ağını derenin durgun sularına attığı işitiliyordu. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: serpme ağ, boşluklu serpme, dolu serpme, elektrostatik serpme
KIRPMAK
- Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
-
Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak
Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi. - Ömer Seyfettin
-
Kesinti yapmak, tutumlu davranmak
Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm. - Yusuf Ziya Ortaç
SERPMEK
- Bir şeyi dağılacak biçimde dökmek, saçmak
-
Belli bir yere dağılacak biçimde dökmek
Buzlarını atıp karabiberlerini serptikten sonra kadehleri iyice karıştırdım. - Necati Cumalı
-
Yağmur veya kar azar azar, ince ince yağmak, serpiştirmek
Yağmur serpiyor. Kar serpiyor.
- Vermek, saçmak
Birleşik Kelimeler: sere serpe, etekserpen
ÇARPMA
-
Çarpmak işi
Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı. - Ömer Seyfettin
- Kuyu çengeli biçiminde beş kollu büyük olta iğnesi
- Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp
- Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve usulü bozmayan, tek perdelik küçük fazlalık
Birleşik Kelimeler: çarpma işareti, çarpma kapı, elektrik çarpması, güneş çarpması
ÇARPMAK
-
Hızla değmek, vurmak
Eşiği aştım, içeri girdim, ortada duran uzun bir masaya çarptım. - Ayla Kutlu
-
Etkisiyle birdenbire hasta etmek
Güneş çarpmak. Kömür çarpmak.
-
Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak
Yeşildirek'te yatan evliya hepinizi çarpar. - Kemal Tahir
-
El çabukluğu ile çalmak, dolandırarak elde etmek
Köprüden denizi seyredenlerin cüzdanını hep çarparlar. - Burhan Felek
-
Kurnazlıkla ele geçirmek
İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar. - Haldun Taner
- Kalp, hızlı hızlı vurmak
- Biri çarpılan, öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, darbetmek
-
Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak
Güzel halk türkülerinde beni çarpan şey bunların hepsinin arkasında bir vaka, bir macera, nihayet bir insan bulunmasıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Birleşik Kelimeler: çarpan balığı
ÇIRPMA
-
Çırpmak işi
Bağ bozumu zamanı ceviz çırpmaya giderlerdi. - Nezihe Meriç
- Kumaşın kenarını kıvırıp dikmek için iğne, kenara göre çapraz tutularak ve çift kattan batırılıp tek kattan çıkarılarak yapılan dikiş biçimi
ÇIRPMAK
- Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
-
İki şeyi birbirine çarpmak
Ali Bey ellerini çırptı, Elif Hanım, hepimize kahve diye seslendi. - Halide Edip Adıvar
-
Bir şeyin ucundan bir parça kesmek
Ağacın dallarını çırpmak.
- Sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık vb. ile karıştırmak
- Çalmak, hırsızlık etmek
- Güreşte rakibinin kollarını beli hizasında sımsıkı kavrayarak minderde kendi üzerinden sağa ve sola sırtüstü savurmak
ÇARPMALI
- Çarpma yapılabilen
ÇIRPMACI
- Çırpma işini yapan kimse
ÇARPMASIZ
- Çarpma yapılamayan
ÇIRPMACILIK
- Çırpmacının yaptığı iş