[isim]

• Genellikle dört kişi arasında elli kâğıtlık bir deste ve iki jokerle oynanan bir iskambil oyunu

[isim]

[eskimiş]

• Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma

• Bu biçimde bakılan fal

Ata Sözleri ve Deyimler

• remil atmak (veya dökmek)

[isim]

• Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha

  En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

• kiremit aktarmak

[isim]

[tıp]

• Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık

[sıfat]

• Üremiyle ilgili olan

[isim]

[eskimiş]

• Simge

  Acaba iki kişi oturup birtakım remizler mi düşündüler? - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]

• Kiremidi olan

[isim]

• Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri

• Van iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Kumla fala bakan kimse

[isim]

• Kiremit yapan, satan veya döşeyen kimse

[isim]

• Remilcinin işi

[isim]

• Kiremitçinin yaptığı iş

[isim]

[eskimiş]

• Kiremit yapılan yer

[isim]

[tarih]

• Osmanlı Devleti'nde Tanzimata kadar saray ve devlet yapılarının onarımına, haremin gider ve aylık işlerine bakmakla yükümlü kimse

• Şehremanetinin başında bulunan kimse, belediye başkanı

[isim]

• Gizlilik

  Mahremiyetinin böylesi bir yolla ihlal edilmesi onu adamakıllı öfkelendirmiş, kendine olan güvenini kırmıştı. - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

• mahremiyetine girmek