[isim]

[bitki bilimi]

• Maydanozgillerden, çayırlarda yetişen ve hayvanlara yem olarak verilen, başakçıkları tek çiçekli küçük bir bitki (Eryngium campestre)

[isim]

[eskimiş]

[edebiyat]

• Yazıda beklenmedik bir sonuçla karşılaşma

[isim]

• Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

[isim]

[eskimiş]

• Başkomutan

  Bu selvi ormanının içinde nice vezirler, serdarlar, kazaskerler metfundur. - Sermet Muhtar Alus

[isim]

• Evlerde kullanılmayan, saklanması gereken eşyaların konulduğu bölüm

• Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo

  Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu. - Sait Faik Abasıyanık

• Böyle bir yerde saklanılan eşya için ödenen ücret

[zarf]

• Bir defada

• Ansızın

  Sokakta yürürken birden durup yukarı bakarmışım. - Adalet Ağaoğlu

• Birlikte, beraberce, hepsi bir arada

  Üçümüz birden sürükleyerek şilteyi de dışarı çıkardık. - Ayla Kutlu

[sıfat]

• Çok beyaz

[isim]

• Yük taşımak için kullanılan çanta veya çuval

[isim]

• Su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap

  Elim titredi, bardağı dudağımda güç tuttum. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

• Bu kabın alacağı miktarda olan

  Mustafa elinde iki bardak çayla içeri giriyor. - Ahmet Ümit

• Boduç, çamçak

[halk ağzında]

• Toprak testi

Ata Sözleri ve Deyimler

• bardağı taşıran damla
• bardağı taşırmak
• bardaktan boşanırcasına yağmak

[isim]

[halk ağzında]

• Ailenin kız ve erkek çocuğunun diğer ailenin kız ve erkek çocuğuyla karşılıklı olarak aynı zamanda evlendirilmesi

[isim]

• Genellikle ipekten yapılmış kalın ip

  Yaver kordonu.

• Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir

  Bize defineden pay çıkaracak derken bütün urbamızı, saat kordonumuzu, para cüzdanımızı, yeni potinlerimizi üste verdik. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

• İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu

• İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü

• Teneke ve çinko eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç

• Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi

  Polis kordonu. Kordonu kaldırmak.

• Kıyı şeridi

[tıp]

• Göbek bağı

[coğrafya]

• Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı

Ata Sözleri ve Deyimler

• kordon altına almak

[isim]

• Dişleri temizlemek için kullanılan küçük, ince çöp

  Babam paranın üstünü kürdanlarla birlikte olduğu gibi aldı, cebine koydu; garsona hiç bahşiş bırakmadı. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• kürdan gibi

[sıfat]

• Kirli, pis

  Bu murdar kümeste nasıl oturuyorsun bilmem? - Ahmet Midhat

• Cinsel birleşmeden sonra yıkanmamış (kimse)

• Dinî kurallara uygun olarak kesilmemiş olan (hayvan)

Ata Sözleri ve Deyimler

• murdar etmek
• murdar gitmek
• murdar olmak

[isim]

• Bir poliçenin arkasına ciro edildiği kişiye ödenmesi için yazılan havale emri

• Tüccarın malını gümrükten çekebilmesi için vapur kumpanyasından yük konşimentosuna karşılık verilen havale

[denizcilik]

• Denizcilik işletmelerinde gemi adamlarını gemilere atama belgesi

[isim]

[denizcilik]

• Balıkçıların kullandığı bir halat türü

[isim]

[eskimiş]

• Özellikle kötü işlerde yardım