İçinde Raş Bulunan Kelimeler

İçinde RAŞ olan 75 kelime bulunuyor. İçerisinde RAŞ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Raş ile başlayan kelimeler. Raş ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KAHRAMANMARAŞLI25, ARAŞTIRILABİLME23

14 Harfli Kelimeler

ÇAPRAŞIKLAŞMAK29, ARAŞTIRIVERMEK26, HEYKELTIRAŞLIK25, ARAŞTIRMACILIK24, ARAŞTIRABİLMEK21

13 Harfli Kelimeler

ÇAPRAŞIKLAŞMA28, ARAŞTIRIVERME25, ARAŞTIRICILIK23, KAHRAMANMARAŞ22, ARAŞTIRABİLME20

12 Harfli Kelimeler

PARAŞÜTÇÜLÜK28, ARAŞTIRILMAK18

11 Harfli Kelimeler

RAŞTIRMAK24, ÇAPRAŞIKLIK23, HEYKELTIRAŞ21, ARAŞTIRMACI20, ARAŞTIRILIŞ20, YARAŞTIRMAK18, ARAŞTIRILMA17, TIRAŞLANMAK16

10 Harfli Kelimeler

RAŞILMAK23, UĞRAŞTIRMA23, YARAŞIKSIZ21, ARAŞTIRICI19, YARAŞTIRMA17, ELMASTIRAŞ16, ARAŞTIRMAN15, ARAŞTIRMAK15, KALEMTIRAŞ15, TIRAŞLANMA15, TIRAŞLAMAK15, RAŞELENMEK14, TARAŞLAMAK14

9 Harfli Kelimeler

PARAŞÜTÇÜ23, UĞRAŞILMA22, ÇAPRAŞMAK20, PARAŞÜTLÜ20, ARAŞTIRIŞ17, YARAŞIKLI16, ARAŞTIRMA14, TIRAŞLAMA14, RAŞELENME13, TARAŞLAMA13

8 Harfli Kelimeler

RAŞMAK20, ÇAPRAŞIK19, ÇAPRAŞMA19, CANHIRAŞ19, TIRAŞSIZ17, RAŞİTİZM15, DARAŞLIK14, YARAŞMAK14, ARAŞTIRI13

7 Harfli Kelimeler

RAŞMA19, PARAŞÜT16, TIRAŞÇI15, YARAŞMA13, YARAŞIR13, YARAŞIK13, TIRAŞLI12, KARAŞIN11, RAŞİTİK10

6 Harfli Kelimeler

RAŞI18, HARAŞO14, ARAŞİT9

5 Harfli Kelimeler

RAŞ16, FARAŞ14, ABRAŞ10, DARAŞ10, YARAŞ10, TIRAŞ9, TARAŞ8

4 Harfli Kelimeler

RAŞE7, RAŞİ7

RAŞE (Kelime Kökeni: Arapça raʿşe)

[isim]

[eskimiş]

  • Titreyiş, ürkme

    Doktor Hikmet, ilk defa olarak ölüm korkusunun raşesini ta yüreğinin içinde hissetti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

RAŞİ (Kelime Kökeni: Arapça rāşī)

[isim]

[eskimiş]

  • Rüşvet veren kimse

    Rüşvet yiyene mürteşi, rüşvet verene de raşi denir. - Burhan Felek

TARAŞ

[isim]

[halk ağzında]

  • Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar

ARAŞİT (Kelime Kökeni: Fransızca arachide)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Yer fıstığı

TIRAŞ (Kelime Kökeni: Farsça terāş)

[isim]

  • Saç veya sakalı kesme işi, yülüme

    Tıraştan sonra da bıyık, sakal yerleri belli olurdu. - Memduh Şevket Esendal

  • Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme

    Asker tıraşı.

  • Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal

    Üç günlük tıraşıyla hasta yatıyordu.

  • Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belli bir biçim vermek için yontma

[argo]

  • Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz

    Bırak tıraşı, doğru konuş!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tıraşa tutmak
  • tıraş etmek
  • tıraşı gelmek (veya uzamak)
  • tıraş olmak

Birleşik Kelimeler: tıraş bıçağı, tıraş fırçası, tıraş köpüğü, tıraş kremi, tıraş losyonu, tıraş makinesi, tıraş sabunu, tıraş tası, dikine tıraş, elmastıraş, heykeltıraş, kalemtıraş

RAŞİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca rachitique)

[sıfat]

  • Raşitizm hastalığına yakalanmış (çocuk)

ABRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça abrāş)

[sıfat]

  • Alaca benekli

    Abraş at.

  • Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı)
  • Çarpık, eğri, düzgün olmayan
  • Ters, kaba, görgüsüz (kimse)

[halk ağzında]

  • Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse)

[isim]

[halk ağzında]

  • Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık

[isim]

  • Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık

[isim]

  • Deseni ve atkısı bozuk halı

DARAŞ

[sıfat]

  • Dar, kasvetli (yer)

    O oda hem daraş hem nezaretsiz hem de lodosa karşı. - Sermet Muhtar Alus

YARAŞ

[sıfat]

  • Girişken (kimse)

    Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

KARAŞIN

[sıfat]

  • Rengi karaya çalan, esmer (kimse)

    Beş on adım ötede duran yuvarlak kafalı, karaşın çocuk söze karıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

TIRAŞLI

[sıfat]

  • Tıraş olmuş, sakalını tıraş etmiş, matruş

    Matbaa makinisti bıyıkları tıraşlı da, çenesinin ucunda sanki alay olsun diye bırakılmış bir sakalı var. - Memduh Şevket Esendal

  • Tıraşı uzamış
  • Yontulmuş

RAŞELENME

[isim]

  • Raşelenmek durumu

TARAŞLAMA

[isim]

  • Taraşlamak işi

ARAŞTIRI

[isim]

  • Araştırma

YARAŞMA

[isim]

  • Yaraşmak işi