İçinde Raz Bulunan Kelimeler
İçinde RAZ olan 87 kelime bulunuyor. İçerisinde RAZ geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Raz ile başlayan kelimeler. Raz ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
ÇAPRAZLAMASINA27,
13 Harfli Kelimeler
PARAZİTOLOJİK31, BORAZANCIBAŞI29, PARAZİTLENMEK21
12 Harfli Kelimeler
PARAZİTOLOJİ30, ÇAPRAZLAŞMAK26, BORAZANCILIK23, PARAZİTLENME20, TERAZİLENMEK16
11 Harfli Kelimeler
ÇAPRAZÖLÇER30, BRAZZAVİLLE25, ÇAPRAZLAŞMA25, GARAZSIZLIK24, ÇAPRAZLAMAK22, POYRAZLAMAK22, GARAZKARLIK19, SADRAZAMLIK19, MARAZLANMAK16, TARAZLANMAK15, TERAZİLENME15, TERAZİLEMEK15
10 Harfli Kelimeler
ÇAPRAZVARİ26, ÇAPRAZLAMA21, POYRAZLAMA21, PARAZİTSİZ21, PARAZİTLİK17, MARAZLANMA15, TARAZLANMA14, TARAZLAMAK14, TERAZİLEME14
9 Harfli Kelimeler
PIRAZVANA23, ÇAPRAZLIK20, BORAZANCI19, İTİRAZSIZ17,
8 Harfli Kelimeler
GARAZSIZ20, FARAZİYE19, BİRAZCIK17, AHRAZLIK16, BİRAZDAN15, GARAZKAR15, İTİRAZCI15, SADRAZAM15, MARAZLIK13, İSTİKRAZ12, KİRAZLIK12
7 Harfli Kelimeler
PİRAZİZ17, İFRAZAT16, GARAZLI15, İHTİRAZ14, PARAZİT14, BORAZAN13, ARAZBAR12, MUARAZA12, MARAZLI12, İNKIRAZ11, SERAZAT11
6 Harfli Kelimeler
ARAZÖZ18, ÇAPRAZ16, POYRAZ16, FARAZİ15, FARAZA15, HARAZA13, ŞİRAZE12, RAZMOL11, MARAZİ10, MARAZA10, RAZAKI10, İTİRAZ9, TERAZİ9
5 Harfli Kelimeler
AĞRAZ15,
4 Harfli Kelimeler
RAZI8, ARAZ7
ARAZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraż)
- İlinek
-
Belirti
Bu hastalığın gösterdiği çeşitli araz üzerindeki sayısız müşahedelerim bana bir nevi pratik ihtisas temin etmişti. - Reşat Nuri Güntekin
- Belirtiler
ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)
-
Yeryüzü parçası, yerey, toprak
Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin
- Yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- arazi açmak
- arazi olmak
- araziye uymak
Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi
İKRAZ (Kelime Kökeni: Arapça iḳrāż)
- Borç veya ödünç verme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikraz etmek
KİRAZ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı (Cerasus avium)
-
Bu ağacın kırmızı veya beyaz renkte, etli, sulu, tek çekirdekli meyvesi
Tabaktan ikişer kiraz daha alıyoruz. - Yusuf Ziya Ortaç
Birleşik Kelimeler: kiraz dudaklı, kiraz domates, kiraz elması, kiraz reçeli, kiraz zamkı, ekşi kiraz, kokulu kiraz, yabani kiraz, Hint kirazı, kuş kirazı
- İzmir iline bağlı ilçelerden biri
TARAZ
- İpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik
RAZI (Kelime Kökeni: Arapça rāżī)
-
Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden
Doğrusu ben ne güzelliğimin ne de ilmimin kimsenin ağzına düşmesine razı değilim. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- razı etmek
- razı olmak (veya gelmek)
İTİRAZ (Kelime Kökeni: Arapça iʿtirāż)
-
Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
Benim bunlara itirazım yoktu. Tek itirazım, annemin oynamaya kaldırılmasıydı. - Ayla Kutlu
-
Söylenecek söz, karşı söyleme
Artık itirazlar, teçhiller, istihzalar, hiddetler birbirini takip ediyordu. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- itiraz etmek
TERAZİ (Kelime Kökeni: Farsça terāzū)
- Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan
- Elektronik tartma aracı
- İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık
- Su terazisi
- Vücudun, asılarak veya dayanarak yere paralel bulunduğu denge duruşu
Ata Sözleri ve Deyimler
- teraziye vurmak
Birleşik Kelimeler: yaylı terazi, kuyumcu terazisi, su terazisi
- Zodyak üzerinde Başakla Akrep arasında bulunan takımyıldızın adı
EMRAZ (Kelime Kökeni: Arapça emrāż)
- Hastalıklar
MARAZ (Kelime Kökeni: Arapça maraż)
- Hastalık
- Dayanılması güç durum
-
Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
Aman ne maraz adamsın!
MARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça marażī)
-
Hastalıkla ilgili, hastalıklı
O marazi psikolojik an geçtikten sonra bunların manalarının ne olduğunu yazan da seçemez. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Hastalık derecesinde olan
Marazi kıskançlık.
MARAZA (Kelime Kökeni: Arapça maraża)
- Hastalık
- Anlaşmazlık, çekişme, kavga
Ata Sözleri ve Deyimler
- maraza aramak
- maraza çıkarmak
RAZAKI (Kelime Kökeni: Arapça rāziḳī)
- Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok bir tür üzüm
BİRAZ
-
Bir parça, azıcık
Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu'nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü. - Falih Rıfkı Atay
-
(bi'raz) Kısa bir süre için
Uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra. - Oktay Rifat
-
(bi'raz) Az miktarda
Yoruluyor ve ne olsa gözler biraz şaşılaşıyor. - Adalet Ağaoğlu
İBRAZ (Kelime Kökeni: Arapça ibrāz)
- Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ibraz etmek