İçinde Rant Bulunan Kelimeler

İçinde RANT olan 39 kelime bulunuyor. İçerisinde RANT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Rant kelimesinin anlamı nedir? Rant ile başlayan kelimeler. Rant ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

GARANTİLETMEK18

12 Harfli Kelimeler

ORANTISIZLIK20, ANTRPARANTEZ19, GARANTİLETME17, GARANTİLEMEK17, RANTİYECİLİK17, ORANTILANMAK15

11 Harfli Kelimeler

ESPERANTOCU21, GARANTİLEME16, LABORANTLIK15, ORANTILAMAK14, ORANTILANMA14, RANTABİLİTE13

10 Harfli Kelimeler

GARANTİSİZ18, ORANTILAMA13

9 Harfli Kelimeler

ORANTISIZ16, DEODORANT15, ESPERANTO15, RANTİYECİ14, RANTÇILIK14, GARANTİLİ13, KARANTİNA9

8 Harfli Kelimeler

GARANTÖR18, KIVRANTI16, PARANTEZ15, LABORANT11, ORANTILI11

7 Harfli Kelimeler

HORANTA12, GARANTİ11, CİRANTA10, RANTİYE9, RANTABL9, KIRANTA8, MARANTA8, TARANTI8

6 Harfli Kelimeler

RANTÇI10, ORANTI8, ARANTI7

4 Harfli Kelimeler

RANT4

RANT (Kelime Kökeni: Fransızca rente)

[isim]

[ekonomi]

  • Getirim

    Fırlayan arsa rantları, oy ticareti hissesi olarak paylaşıldı. - Aydın Boysan

ARANTI

[isim]

  • Aranılan çözüm

    Günlük sorunların dışındaki her arantıyı, her tartışmayı, her merakı küçümseyen bir toplum, siyasetin değişmeyen budalalıklarıyla didişme uğraşını kaybettiği anda kendi gerçek yüzüyle karşılaşırdı. - Ahmet Altan

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

MARANTA (Kelime Kökeni: (Bartolomeo Maranta özel adından))

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir çenekliler sınıfından, Antillerde ve bütün tropikal bölgelerde yetiştirilen, kökündeki yumrulardan ararot çıkarılan bir tür kamış, ararot kamışı (Maranta arundinaca)

TARANTI

[isim]

  • Taramak sonunda çıkan gereksiz şeyler

ORANTI

[isim]

  • Bir şeyi oluşturan parçaların kendi aralarında ve parçalarla bütün arasında bulunan uygunluk, oran, orantı, tenasüp

[matematik]

  • Birincinin ikinciye oranı, üçüncünün dördüncüye oranına eşit olan dört terim arasındaki bağıntı, orta

Birleşik Kelimeler: doğru orantı

KARANTİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca quarantina)

[isim]

[tıp]

  • Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi

    Bandırma'ya ulaştıklarında onları tatsız bir sürpriz bekliyordu, şehirde kolera nedeniyle karantina vardı. - Cahit Uçuk

  • Hastanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer

RANTİYE (Kelime Kökeni: Fransızca rentier)

[isim]

  • Getirimci

RANTABL (Kelime Kökeni: Fransızca rentable)

[sıfat]

[ekonomi]

  • Gelir getiren, kâr sağlayan, verimli, getirimli

C

[kimya]

  • Karbon elementinin simgesi
  • Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

RANTÇI

[isim]

  • Getirimci

LABORANT (Kelime Kökeni: Almanca Laborant)

[isim]

  • Araştırmalarda, laboratuvar deneylerinde yardımcı olarak çalıştırılan kimse

    Röntgen hademesi ile laborantı kandırıp bir radyografisini çektirmişti. - Haldun Taner

ORANTILI

[sıfat]

  • Aralarında orantı bulunan, mütenasip

    Üstelik kişilikleri, liderlik nitelikleri, güçleri ve güzellikleriyle de orantılı değildir. - Cahit Külebi

  • Bir orantıyla ilgili olan

    Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır. - Haldun Taner

[matematik]

  • Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması, başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa `bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır` denir

Birleşik Kelimeler: doğru orantılı

GARANTİ (Kelime Kökeni: Fransızca garantie)

[isim]

  • Güvence

    Hatice'nin garantisi altında işini yürütmekten başka bir şeye bakmıyordu. - Tarık Buğra

[zarf]

  • Kesinlikle, kesin olarak, ne olursa olsun

    Bunlar polis olamazlardı, garanti Maria'ya bir kötülük yapacaklardı. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • garanti altına almak
  • garanti etmek
  • garanti vermek

HORANTA (Kelime Kökeni: Farsça ḫõrende)

[isim]

[halk ağzında]

  • Aile halkı