[isim]

• Çok küçük bir nesnenin, su damlasının yere veya herhangi bir şey üzerine düşmesiyle çıkan hafif ses

[isim]

[bitki bilimi]

• Dikenli tohumları hayvanların kıllarına ve insanların giysilerine takılan bir yıllık otsu bir bitki (Xantium spinosum)

[sıfat]

[mecaz]

• Çok taneli, sık

Ata Sözleri ve Deyimler

• pıtrak gibi

[isim]

• Bir emek sonucunda ortaya konulan ürün, eser

  Yapıtının sağlamlığına güvenen her sanatçı gibi şakasını da iyi karşılamıştı. - Haldun Taner

• Yayın, kitap

  Dergilerde bol bol, yapıtı bir yana bırakıp yazar kişiliklerine sataşan yazılara rastlarız. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

• Çok hafif patırtı, hafif gürültü

Ata Sözleri ve Deyimler

• pıtırtı etmek

[isim]

• Sapıtmak işi

[nesnesiz]

• Ruhsal bir düzensizlik içine düşmek

[-i]

• Şaşırmak

[mecaz]

• Saçmalamaya başlamak

  Bu harp başına vurdu galiba, sapıtmışsın sen. - Refik Erduran

[teklifsiz konuşmada]

• Aklını bozmak

[isim]

• Ayak altında ezilerek çıtır çıtır ses çıkaran bir patlangaç türü, çatapat

[sıfat]

• Eski püskü, değersiz, işe yaramayan

[isim]

• El tezgâhında dokunmuş kaba yünlü

[isim]

• Pehlivanların güreşte kispet yerine giydikleri, kalın bezden yapılmış veya keçi kılından örülmüş don

  Bularak bir de pırpıta benzer dizlik... - Mehmet Akif Ersoy

[isim]

• Çarpıtmak işi

[isim]

• Sapıtma işi

[-i]

• Çarpık duruma getirmek

  Sağ gözünü şakağa doğru gerip çarpıtarak korkunç bir şekle sokmuştur. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

• Yanlışa ve kötü duruma götürmek

  Örnek tutarlı olmazsa kimseyi düzeltemez / Tutarlı olmayan örnek herkesi çarpıtır - Turan Oflazoğlu

[mecaz]

• Gerçek anlamından saptırmak

[isim]

• Pıtırdamak işi

[nesnesiz]

• Pıtırtı çıkarmak, pıtırtı etmek

[isim]

• Pıtırdatmak işi

[-i]

• Pıtırtı çıkarmasına yol açmak