[isim]

[teknik]

• İşletme, onarma, düzletme vb. işlemlerin uygulanması için bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik olarak sıkıştırmaya yarayan alet, mengene, cendere

• Üzüm, elma, zeytin vb. meyve ve sebzeleri sıkarak suyunu, yağını çıkarmakta kullanılan alet veya araç

[spor]

• Baskı

Ata Sözleri ve Deyimler

• pres yapmak

[sıfat]

• Sıkıştırılmış, sıkılmış olan

[zarf]

[müzik]

• Çabuk, çok çabuk bir tempo ile

[isim]

• Bu tempo ile çalınan müzik parçası

[isim]

• Yalnız belirli duraklarda duran tren, otobüs veya gemi

  Paris'e ekspres sabah altı buçukta hareket ediyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]

• Çabuk yapılan

  Ekspres temizleme.

[sıfat]

• Özel ulak

  Ekspres mektup.

[isim]

• Presle sıkıştırma

• Kumaşları basınç altında tutarak yapılan işlem

[isim]

[tıp]

• Yaraların bakımında veya başka bir amaçla kullanılan katlı bez

[sıfat]

• Presbitliğe uğramış (göz veya kimse)

[isim]

• Pres kullanan kimse

[-i]

• Presle sıkıştırmak

[isim]

• Preslenmek işi

[sıfat]

• Apresi yapılmamış, perdahlanmamış veya cilalanmamış

[nesnesiz]

• Presleme işi yapılmak

[isim]

• Kaynatılarak koyu kıvamlı duruma getirilen sert İtalyan kahvesi

[isim]

• Gözde uyum gücünün azalması yüzünden, yakındaki nesneleri net görememe durumu

[isim]

• Pres yapma, satma veya kullanma işi