İçinde Ph Bulunan Kelimeler

İçinde PH olan 39 kelime bulunuyor. İçerisinde PH geçen kelimeler ve kelime anlamları.

14 Harfli Kelimeler

ŞÜPHELENDİRMEK₃₀, KÜTÜPHANECİLİK₂₉

13 Harfli Kelimeler

FESÜPHANALLAH₃₄, ŞÜPHELENDİRME₂₉

12 Harfli Kelimeler

MÜRETTİPHANE₂₃

11 Harfli Kelimeler

KÜTÜPHANECİ₂₆, SÜPHANALLAH₂₆, CEPHELEŞMEK₂₆, ŞÜPHELENMEK₂₅, CEPHELENMEK₂₃

10 Harfli Kelimeler

ŞÜPHECİLİK₂₆, ŞÜPHELENİŞ₂₆, CEPHELEŞME₂₅, MÜPHEMİYET₂₄, ŞÜPHELENME₂₄, TEPHİRHANE₂₂, CEPHELENME₂₂, CEPHANELİK₂₁, TERKİPHANE₁₈

9 Harfli Kelimeler

CEPHANECİ₂₃, KÜTÜPHANE₂₁, MÜPHEMLİK₂₁, ŞARAPHANE₂₀, KASAPHANE₁₈

8 Harfli Kelimeler

ŞÜPHESİZ₂₅, DARPHANE₁₈

7 Harfli Kelimeler

ŞÜPHECİ₂₃, THİMPHU₂₁, ŞÜPHELİ₂₀, ZEPHİYE₂₀, ŞAPHANE₁₈, CEPHELİ₁₈, CEPHANE₁₈, TOPHANE₁₆

6 Harfli Kelimeler

MÜPHEM₁₈, TEPHİR₁₄

5 Harfli Kelimeler

ŞÜPHE₁₈, CEPHE₁₆, İPHAM₁₄

TEPHİR (Kelime Kökeni: Arapça tebḫīr)

[isim]

[eskimiş]

Buharlaşma, buharlaştırma

Buğulama, buğuya tutma, etüvden geçirme

Birleşik Kelimeler: tephirhane

İPHAM (Kelime Kökeni: Arapça ibhām)

[isim]

[eskimiş]

Belirsizlik, kapalılık

[edebiyat]

Kapalılık

TOPHANE (Kelime Kökeni: Türkçe top + Farsça ḫāne)

[isim]

[tarih]

Top yapılan, top dökülen yer

Topçu askerinin eğitildiği yer

CEPHE (Kelime Kökeni: Arapça cebhe)

[isim]

Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü
Başını kaldırarak köşkün karanlık cephesine baktı. - Peyami Safa

Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik

[mecaz]

Yan, yön, taraf
Hakikatin binbir cephesi ve başka başka görünüşleri yok mudur? - Abdülhak Şinasi Hisar

[askerlik]

Üzerinde savaşın sürdüğü bölge

[denizcilik]

Farklı ısıdaki iki su kütlesi arasındaki sınır

[meteoroloji]

Yerde veya daha yükseklerde sıklık, sıcaklık bakımından iki ayrı hava yığınının karşılaştıkları yer

Ata Sözleri ve Deyimler

cephe açmak
cephe almak
cepheden cepheye koşmak
cepheden hücuma geçmek

TERKİPHANE (Kelime Kökeni: Arapça terkīb + Farsça ḫāne)

[isim]

[eskimiş]

[edebiyat]

Terkibibentte vasıta beytinden önceki beyitlerin oluşturduğu bent

KASAPHANE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣṣāb + Farsça ḫāne)

[isim]

[eskimiş]

Kesimevi, mezbaha, kanara

DARPHANE (Kelime Kökeni: Arapça ḍarb + Farsça ḫāne)

[isim]

Madenî para basılan yer

ŞAPHANE (Kelime Kökeni: Arapça şabb + Farsça ḫāne)

[isim]

Şap çıkarılan yer, şap ocağı

[isim]

Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

CEPHANE (Kelime Kökeni: Farsça cebe + ḫāne)

[isim]

[askerlik]

Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat
Artık silahım var, cephanem var, ava çıkabilirim. - Arif Nihat Asya

MÜPHEM (Kelime Kökeni: Arapça mubhem)

[sıfat]

Belirsiz
Akşamları başında müphem bir hararet, oysa elleri ayakları buz. - Attila İlhan

[zarf]

Açık ve belirgin olmaksızın
Müphem konuşuyor.

ŞÜPHE (Kelime Kökeni: Arapça şubhe)

[isim]

Kuşku
Saçma sapan zannedilen bu sözlerin pek bariz bir mistik tesirle söylendiğine şüphe yoktur. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

şüphe bırakmamak
şüphe etmek
şüphe uyanmak
şüpheye (veya şüphesine) kapılmak
şüpheye düşmek
şüphe yok

ŞARAPHANE (Kelime Kökeni: Arapça şerāb + Farsça ḫāne)

[isim]

Şarap yapılan yer

Şarap satılan veya içirilen yer

ŞÜPHELİ

[sıfat]

Kuşkulu
Mazisi şüpheli kadınlarla evlenmek, insanı sonraları rahatsız eder. - Peyami Safa

[hukuk]

Kendisinden şüphe edilen, kuşkulanılan, zanlı

ZEPHİYE (Kelime Kökeni: Arapça ẕebḥiyye)

[isim]

[eskimiş]

Kesimevinde kesilen hayvanlar için kasapların ödedikleri vergi

KÜTÜPHANE (Kelime Kökeni: Arapça kutub + Farsça ḫāne)

[isim]

Kitaplık
Kütüphane çalışması sırasında aldığım notlar, romanda kullandıklarımın bir katından çoktu. - Adalet Ağaoğlu

[eskimiş]

Kitap satılan dükkân, kitabevi

Birleşik Kelimeler: ayaklı kütüphane, genel kütüphane, gezici kütüphane