[isim]

• Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, ayaklık

[isim]

• Baba

  Ben, rahmetli pederden miras kalan bakkal dükkânını işletirim. - Ahmet Ümit

• Papaz

[isim]

• Peder olma durumu

[zarf]

[eskimiş]

• Babaya yakışır bir biçimde

  Cemal'in bozulur gibi olduğunu görünce, elini omuzuna koyup sıkıverdi pederane. - Elif Şafak

[isim]

• Tırnakları kesip düzeltme, nasırları yumuşatma veya çıkarma gibi işlerle ilgili ayak bakımı

  Ayağımdaki nasır düştü. Çok zahmet verirdi, hep pediküre giderdim. - Azra Erhat

[isim]

[tıp]

• Kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan organların bozukluklarını düzelten, tedavi eden cerrahi kolu

[sıfat]

[tıp]

• Ortopedi ile ilgili olan

  Ortopedik sakatlık.

[isim]

[coğrafya]

• Adımsayar

[isim]

• Belli bir yönteme göre düzenlenen, bilim, sanat ve uğraş dallarının tüm bilgilerini ayrıntılı olarak bir arada bulunduran, genellikle birkaç ciltten oluşan kitap, bilgilik

  Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur. - Salâh Birsel

[isim]

• Kaynata

  Kayınpederinden gördüğü dostluğa karşı kendisine bir yazlık takım ısmarladı. - Refik Halit Karay

[isim]

[tıp]

• Ortopedi uzmanı

[isim]

[tıp]

• Diş hekimliğinde çocuk dişlerinin tedavisine ağırlık veren uzmanlık alanı

[isim]

• Çocuk bilimci

• Toprak bilimci

[isim]

• Köknar ve ladin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta, balar

Ata Sözleri ve Deyimler

• pedavra gibi
• pedavrası çıkmış

[sıfat]

• Ansiklopedi ile ilgili

[mecaz]

• Her konuda biraz bilgi sahibi olan (kimse)