[isim]

• Çivi sökmeye veya diş çekmeye yarayan, hareketli bir eksen çevresinde çapraz iki parçadan oluşmuş, kıskaç biçimindeki araç

[sıfat]

• Özünde perlit bulunduran

[isim]

[anatomi]

• Kalbin üzerini saran zar

[sıfat]

• Oranlı

[zarf]

• Nispeten

  Bu üçüncü gidişimde Erzurum'u bir öncekine nispetle daha çok toparlanmış, gelişmiş buldum. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[zarf]

• Oranla

  Böylece hem kızı almaya taksiyle gelmiş olacak hem de taksiye nispeten daha az para ödemiş olacaktı. - Çetin Altan

• Bir dereceye kadar, oldukça, nispetle

  Keza, kaç zamandır apartman sakinlerine illallah dedirten çöp kokusunun nispeten en az hissedildiği yer de gene burasıydı. - Elif Şafak

[isim]

• Türlü bitkilerden çıkarılan kokulu bir reçine

• Pelesenk ağacından elde edilen değerli kereste

[isim]

• Konuşurken gereksiz tekrarlanan söz, persenk

[sıfat]

[tıp]

• Göğse ait

• Göğse veya akciğer hastalıklarına ait, göğüs hastalıklarına ilişkin

[-i]

• Güç vermek, güçlendirmek, tekit etmek

• Daha önce istenip de yerine getirilmemiş bir iş için yeniden resmî bir yazı yazmak, tekit etmek

[isim]

• Güneş ve yağmurun etkisinden korumak amacıyla şapka, kapı, lamba vb. şeylere yapılan koruyucu engel, siper, güneşlik

  Alanın elektrik lambalarının siperlikleri önünde pırıl pırıl, iri taneler hâlinde geçen yağmurun hızı daha iyi belli oluyordu. - Necati Cumalı

• Siper olma özelliği bulunan yer

[sıfat]

• Sepet yapmaya elverişli olan

  Sepetlik saz.

[isim]

• Yapılarda çıkıntı

[isim]

[halk ağzında]

• Göbek çevresindeki karın bölgesi

[isim]

• Tepelemek işi

  Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik. - Halide Edip Adıvar

[zarf]

• Tepe biçimi verecek veya kenarlarından taşacak kadar, tepelemesine

  İşte Ruhsar! Orada tepeleme yığılmış kitapların yanı başında duruyor. - Attila İlhan

[sıfat]

• Uzman

[sıfat]

• İçine peynir konulmuş

[isim]

• İçinde peynir bulunan gözleme, börek, pide vb. hamur işleri

[isim]

• Pişirildikten sonra dilimler hâlinde kesilerek ısı ile kurutulmuş, uzun süre dayanabilen ekmek

  Yanımızda, ne olur ne olmaz diye alınmış yarım çuval peksimet vardı. - Halide Edip Adıvar