[isim]

• Oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma

Ata Sözleri ve Deyimler

• pata çakmak
• pata gelmek
• pata olmak

[isim]

• Dayak, kötek

[isim]

[mineraloji]

• Lüle taşı

[isim]

[bitki bilimi]

• Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (Solanum tuberosum)

• Bu bitkinin toprak altında oluşan, nişastası çok, yenebilen yumruları

[isim]

[bitki bilimi]

• Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir tür kavun

[isim]

• Yüz ve boyundaki bozuklukları ve pürüzleri gideren pudra ile fondöten karışımı bir madde

[zarf]

• Ansızın

  Ellerim kulaklarımda olduğundan ikide birde patadak odanın ortasına yuvarlanıyorum. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

[denizcilik]

• Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen, birden üç çifteye kadar savaş gemisi sandalı

[isim]

• Pataklamak işi

[sıfat]

• İçinde patates olan, patatesle yapılmış

  Sonra kızarmış patatesli sığır etini kesmeye koyuldu. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• İçinde patates bulunan gözleme, börek, pide vb. hamur işleri

[-i]

• Rastgele vurarak dövmek

  Babam yerinden fırlayıp beni bir iyi pataklayacak sanıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

• Pataklanmak işi

[nesnesiz]

• Dövülmek

[isim]

• Patates yetiştiren veya satan kimse

[sıfat]

• Patatesi andıran, patatese benzeyen, patates gibi