İçinde Parça Bulunan Kelimeler
İçinde PARÇA olan 18 kelime bulunuyor. İçerisinde PARÇA geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Parça kelimesinin anlamı nedir? Parça ile başlayan kelimeler. Parça ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
PARÇALAYICILIK29,
13 Harfli Kelimeler
PARÇALATTIRMA22
11 Harfli Kelimeler
PARÇALAYICI25, PARÇALANMAK19, PARÇALATMAK19
10 Harfli Kelimeler
PARÇALAYIŞ23, PARAMPARÇA22, PARÇACILIK22, PARÇALANIŞ21, PARÇALAMAK18, PARÇALANMA18, PARÇALATMA18
9 Harfli Kelimeler
PARÇALAMA17
8 Harfli Kelimeler
PARÇACIK19
7 Harfli Kelimeler
PARÇACI18, PARÇALI15
5 Harfli Kelimeler
PARÇA12
PARÇA (Kelime Kökeni: Farsça pārçe)
-
Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey
Yolun bu parçası bozuk.
-
Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime
Alınacakları bir gece önceden küçük bir karton parçasına yazmıştır. - Haldun Taner
-
Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül
On parçadan yapılmış bir oda takımı.
-
Tane
Üç parça elbiselik kumaş.
-
Pasaj
Hayatımın en acı ve tatlı saatleri bunun başında geçti, eserimin en güzel parçalarını onun kenarında yazdım. - Reşat Nuri Güntekin
- Müzik eseri
-
Nesne
Bu defaki gidişimizde, eşyamızın arasında taç gibi değerli bir parça da vardı. - Ayla Kutlu
-
Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz
Bir çoban parçasısın, olmasa bile koyun / Daima eğeceksin başkalarına boyun - Kemalettin Kamu
- Güzel, alımlı kız veya kadın
Ata Sözleri ve Deyimler
- parça almak
Birleşik Kelimeler: parça başına, parça bohçası, parça bölük, parça parça, parça pürçük, bir parça, yedek parça, ahu parçası, ateş parçası, ay parçası, daire parçası, doğru parçası
PARÇALI
-
Birden çok parçadan oluşmuş
Parçalı etekler moda.
- Mobilyacılıkta, parçalara ayrılarak yeniden başka biçimlerde oluşturulabilen, modüler
Birleşik Kelimeler: parçalı bohça
PARÇALAMA
- Parçalamak işi
PARÇALAMAK
-
Parçalara ayırmak, bütünlüğünü bozmak, parça parça etmek
Biraz iyi bakınca gördüm ki kuş, yılanı parçalayıp yiyor. - Memduh Şevket Esendal
- Birliği bozmak amacıyla bölmek
PARÇALANMA
- Parçalanmak işi
PARÇALATMA
- Parçalatmak işi
PARÇACI
- Kumaş toplarından artmış parçaları satan kimse
- Makine yedek parçaları satan kimse
Birleşik Kelimeler: yedek parçacı
PARÇALANMAK
-
Parçalama işine konu olmak, parçalara ayrılmak, paralanmak(II)
Mine'nin parçalanmış bedeni gözlerimin önüne geliyor. - Ahmet Ümit
-
Başkasını mutlu etmek için elden gelen her şeyi yapmak, didinmek
Size de tiyatronuza da biraz yararlı olabilmek için didiniyorum, parçalanıyorum. - Tarık Buğra
- bir işi yapabilmek için kendini sıkıntıya sokacak kadar uğraşıp didinmek
PARÇALATMAK
- Parçalama işini yaptırmak
PARÇACIK
-
Küçük parça, kırıntı
Onlara değin bir dolu anı, sevgi parçacıkları üşüşüyor belleğime. - Nezihe Meriç
- Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül
PARÇALANIŞ
- Parçalanma işi
PARÇALATTIRMA
- Parçalattırmak işi
PARAMPARÇA
-
Pek çok parçaya ayrılmış, parça parça olmuş
Yalnız paramparça gömleğinin üstünde kocaman bir kırmızı kravat var. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- paramparça etmek
- paramparça olmak
PARÇACILIK
- Parçacının işi
Birleşik Kelimeler: yedek parçacılık
PARÇALATTIRMAK
- Parçalatma işini yaptırmak