İçinde Parmak Bulunan Kelimeler

İçinde PARMAK olan 14 kelime bulunuyor. İçerisinde PARMAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Parmak kelimesinin anlamı nedir? Parmak ile başlayan kelimeler. Parmak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

PARMAKLIKSIZ23

11 Harfli Kelimeler

PARMAKLIKLI18, PARMAKLAMAK17

10 Harfli Kelimeler

ALTIPARMAK16, PARMAKLAMA16

9 Harfli Kelimeler

BEŞPARMAK19, BAŞPARMAK19, PARMAKSIZ19, PARMAKLIK15

8 Harfli Kelimeler

PARMAKSI15, KOPARMAK14, PARMAKLI14

7 Harfli Kelimeler

APARMAK12

6 Harfli Kelimeler

PARMAK11

PARMAK

[isim]

[anatomi]

  • İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri

    Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]

  • Eni veya boyu bu organ kadar olan

[sıfat]

  • Koyu sıvılara daldırıp çıkarıldığında bu organa bulaşan miktar kadar olan

    Bir parmak bal.

  • Bir tekerleğin merkezinden çemberine kadar uzanan çubukların her biri

[matematik]

  • İnç

[mecaz]

  • Bir işe karışmış olma ilgisi

    Bu işte onun parmağı var.

[eskimiş]

  • Arşının yirmi dörtte biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • parmağı ağzında kalmak
  • parmağına dolamak
  • parmağında oynatmak
  • parmağını aramak
  • parmağını bile kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
  • parmağının ucuyla (veya ucunda) çevirmek
  • parmağını yaranın üzerine basmak
  • parmağı olmak
  • parmak atmak
  • parmak basmak
  • parmak bozmak
  • parmak ısırmak
  • parmak kadar
  • parmak kaldı
  • parmak kaldırmak
  • parmakla gösterilmek
  • parmaklarını (birlikte) yemek
  • parmakla sayılacak kadar az olmak

Birleşik Kelimeler: parmak adam, parmak alfabesi, parmak hesabı, parmak izi, parmak parmak, parmak tatlısı, parmak üzümü, adsız parmak, altıparmak, badem parmak, başparmak, beşparmak, bir parmak, küçük parmak, orta parmak, serçe parmak, gelinparmağı, gösterme parmağı, hanımparmağı, işaret parmağı, salavat parmağı, şehadet parmağı, vezirparmağı, yüzük parmağı

APARMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Alıp götürmek

    Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni. - Evliya Çelebi

[argo]

  • Gizlice almak, alıp kaçmak, çalmak

    Sözü geçen para ehemmiyetsiz bir şeydi ve müdür muavini, onu çok ustalıkla aparmıştı. - Haldun Taner

KOPARMAK

[-i]

  • Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak

    O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın! - Osman Cemal Kaygılı

[nesnesiz]

  • Daldan, ağaçtan alıp toplamak

    Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]

  • Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak

    Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı. - Peyami Safa

  • Zor kullanarak almak

[-i]

[-den]

[mecaz]

  • Güçlükle elde etmek

    Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu. - Necati Cumalı

[spor]

  • Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koparıp atmak

Birleşik Kelimeler: tozkoparan

PARMAKLI

[sıfat]

  • Parmağı olan

    Kır düşmüş uzun saçlarını uzun parmaklı ve damarlı elleriyle kavradı. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: iki parmaklı, kalem parmaklı, üç parmaklı, çift parmaklılar, tek parmaklılar

PARMAKLIK

[isim]

  • Dik ve biraz aralıklı olarak yan yana dizilmiş tahta, demir vb. çubuklarla yapılmış bölme veya korkuluk

    Köşkün tahta parmaklıkları önünde rahatsız etmekten çekinerek hatır soruyorlar. - Aka Gündüz

  • Kesik veya yara bulunan parmağı korumak için üzerine geçirilen, çoğunlukla plastik kılıf

Birleşik Kelimeler: ızgara parmaklığı

PARMAKSI

[sıfat]

  • Elin parmaklarını andırır biçimde olan

ALTIPARMAK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir tür iri palamut balığı

[isim]

  • Ayrı renkte altı yolu olan kumaş
  • Bu kumaştan yapılan gelin giysisi

PARMAKLAMA

[isim]

  • Parmaklamak işi

PARMAKLAMAK

[-i]

  • Parmakla yemek

    Balı parmakladı.

  • Parmakla dokunmak
  • Dürtmek

PARMAKLIKLI

[sıfat]

  • Parmaklığı olan

    Sonra bahçenin demir parmaklıklı kapısından koşarak çıktı, rüzgâr gibi kayboldu. - Ahmet Muhip Dranas

BEŞPARMAK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Derisi dikenlilerden, beş ışınlı yıldız biçiminde bir deniz hayvanı, beşpençe (Uraster)
  • Beş renkte dokunmuş çubuklu kumaş

Birleşik Kelimeler: beşparmak otu

BAŞPARMAK

[isim]

  • El ve ayakta bulunan en kalın parmak, badem parmak

    Şuraya başparmağını bas, dediler, ben de bastım. - Sait Faik Abasıyanık

PARMAKSIZ

[sıfat]

  • Parmağı olmayan

PARMAKLIKSIZ

[sıfat]

  • Parmaklığı olmayan