İçinde Oş Bulunan 8 Harfli Kelimeler
İçerisinde OŞ olan 8 harfli 35 kelime bulunuyor. İçinde OŞ olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "oş ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BOŞBOĞAZ27,
KARTALOŞ
- Kartlaşmış, yaşı geçkin, kartaloz
KOŞTURMA
-
Koşturmak işi
Bu seferler, bu at koşturmalar beyhude değil. - Ahmet Kabaklı
KOŞULMAK
-
Koşmak (II) işi yapılmak
Manda ve öküz koşulmuş yük arabalarının seyrekleşmesini beklemek lazımdı. - Refik Halit Karay
- Bir yere sürülmek, gönderilmek
-
Herhangi biri koşmak (I)
Bu işin arkasından çok koşuldu.
KOŞUTLUK
- İki çizginin koşut olması, paralellik
- Olay, düşünce vb. arasında benzerlik bulunması durumu
BOŞALMAK
-
Boş duruma gelmek, içinde bir şey kalmamak, inhilal etmek
Sınıf tamamen boşaldığında çıtı pıtı kadınla öğretmenin de onlarla birlikte gitmiş olduklarını fark etti. - Elif Şafak
- Dışarıya akmak, dökülmek
-
Gevşemek, açılmak
Sicim gitgide boşalıyor, gemi hafif yana yatarak pupa gidiyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Derdini, sıkıntısını birine anlatarak ferahlamak, deşarj olmak
Derdimle öyle dolmuş ki boşalmadan evine gidemeyecek. - Yusuf Ziya Ortaç
- Hayvan, bağından kurtulmak
- Doyuma ulaşmak
BOŞALTMA
-
Boşaltmak işi
Bir yandan hizmetçiler yemek sofrasını sökerek büyük bir salonu boşaltmaya çalışıyorlardı. - Hüseyin Cahit Yalçın
Birleşik Kelimeler: boşaltma havzası, hava boşaltma makinesi
BOŞANMAK
-
Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak
Ne oldu da kocasından boşandı, sen anladın mı? - Memduh Şevket Esendal
- Hayvan, başlığından, koşum takımından veya bağından kurtulmak
-
Bol bol akmak
Bir zamandır kendimi tutamıyorum, gözyaşlarım birden boşanıyor. - Ercüment Ekrem Talu
-
Baskı altında gergin duran bir şey, birden ve hızla kurtulmak
Vecihe, fazla kurulmuş bir zemberek şiddetiyle boşandı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Kapalı bir yerde bulunan insanlar birden dışarı çıkmak
Yoksa tımarhane mi boşanmıştı? - Ömer Seyfettin
- Dertlerini, yakınmalarını anlatmak
-
Sıyrılmak, kurtulmak
Sabırsız ellerle acele acele üst başından boşandı ve çıplak olarak denize atladı. - Halikarnas Balıkçısı
BOŞATMAK
-
Boşama işini yaptırmak
Bir banka memurundan boşattığı kızını bana yamamayı kafasına koymuştur. - Reşat Nuri Güntekin
BOŞLAMAK
- Bırakmak
-
İlgi göstermemek, ihmal etmek
Sanayileşme furyası, tüketim yarışı içinde gözünü ihtiras bürüyen insan doğayı boşladı. - Haldun Taner
BOŞALTIM
- Boşaltma işi
- Sistemlerin çalışabilmesi için sürekli olarak gereken boşaltma işlemleri
- Sindirimden sonra bağırsaklarda kalan posanın, idrar torbasındaki idrarın ve ter, tükürük, sümük vb. salgıların vücuttan dışarı atılması, ifrağ
Birleşik Kelimeler: boşaltım organı
LOŞLAŞMA
- Loşlaşmak işi
BİYOŞİMİ (Kelime Kökeni: Fransızca biochimie)
- Organ dokularındaki kimyasal olayları inceleyen kimya kolu
BOŞALTAÇ
- Bir kabın içindeki havayı boşaltmaya yarayan araç, hava boşaltma makinesi, boşluk tulumbası
BOŞNAKÇA
- Çoğunlukla Bosna-Hersek Cumhuriyeti'nde yaşayan Bosna Müslümanlarının kullandığı dil
- Bu dille yazılmış olan
HOŞLANMA
-
Hoşlanmak işi
Paraca cömert davranması yeterdi, kadınların hoşlanması için. - Necati Cumalı