İçinde Oğu Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde OĞU olan 8 harfli 30 kelime bulunuyor. İçinde OĞU olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Oğu ile başlayan 8 harfli kelimeler. oğu ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DOĞUMEVİ26, ÇOĞURCUK24, DOĞURUCU24, SOPSOĞUK24, BOĞUŞMAK23, DOĞURGAN23, DOĞULUCA23, SOĞUTUCU23, SOĞURUCU23, YOĞURTÇU23, DOĞUŞTAN22, SOĞUTMAÇ22, SOĞUŞMAK22, SOĞURGAN22, YOĞUNLAÇ22, ÇOĞUNLUK21, ÇOĞULLUK21, DOĞUMSAL21, BOĞULMAK20, DOĞURMAK20, DOĞURTMA20, YOĞUNLUK20, YOĞURTMA20, YOĞURTLU20, YOĞURMAK20, SOĞUTMAK19, SOĞUKLUK19, SOĞULMAK19, SOĞURMAK19, SOĞUTKAN18

SOĞUTKAN

[sıfat]

  • Sıcaklığı azaltan, soğutma özelliği olan

[isim]

  • Soğutmaç, soğutucu

SOĞUTMAK

[-i]

  • Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak

    Suyu soğutmak.

[-den]

[mecaz]

  • Herhangi bir durum, kişi, olay; birine, bir yere veya bir şeye karşı duyulan sevgi ve ilginin yok olmasına yol açmak, dondurmak

    Bizden soğudular, bizi de kendilerinden soğuttular. - Necip Fazıl Kısakürek

SOĞUKLUK

[isim]

  • Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet

    Yatağımın içinde bu takır takır tahtaların soğukluğunu, sertliğini duyar gibi olurdum. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Yemeğin sonunda yenen meyve, hoşaf, komposto vb. şeyler
  • Hamamlarda yıkanılan yerle giyinilen yer arasındaki az ısıtılan yer

    Öğle namazını hamamın soğukluğunda kıldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Soğuk, sevimsiz ve ilgisiz davranış, ilgisizlik

    Delikanlı, soğukluğu iliklere işleyen soğuk bir sesle evet efendim, dedi. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Sevimsiz olma durumu, antipati

[mecaz]

  • Kırgınlığa, dargınlığa yol açabilen sevgi azalması

[mecaz]

  • Cinsel istek duymama durumu

Birleşik Kelimeler: belsoğukluğu

SOĞULMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Suyu veya sütü çekilerek pörsümek

[coğrafya]

  • Irmak, kuyu, pınar vb. yerlerde su çekilip yok olmak

SOĞURMAK

[-i]

  • Bir madde, bir sıvıyı içine çekmek

[fizik]

  • Katı veya sıvı bir madde soğurma yoluyla bir gazı içine almak, emmek, massetmek, absorbe etmek

BOĞULMAK

[nesnesiz]

  • Boğma işine konu olmak
  • Havasızlıktan ölmek

    Denize düşmeden boğulacağız diye haykırıyordu. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Bunalmak

    Bu misalleri görüp de Boğaziçi tepelerinin apartman yığınları ile boğulduklarına yanmaz mısınız? - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]

  • Kumarda hileli oyun sonunda her şeyini yitirmek

    Kumarbaz tabirince boğulmak demek, hile ile soyulup soğana çevrilmek demektir. - Ref'i Cevat Ulunay

DOĞURMAK

[-i]

[nesnesiz]

  • Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak

    Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak

    Bir kıvılcım isyan havası doğuruyor ve zor önlemlerin alınmasına yol açıyor. - Ayla Kutlu

Birleşik Kelimeler: mantardoğuran

DOĞURTMA

[isim]

  • Doğurtmak işi

YOĞUNLUK

[isim]

  • Yoğun olma durumu
  • Yoğun bir maddenin özelliği, kesafet

    Sisin yoğunluğu.

[fizik]

  • Bir cismin birim hacminin kütlesi, gravite

    Demirin yoğunluğu 7,8'dir.

Birleşik Kelimeler: yoğunlukölçer, nüfus yoğunluğu, ses yoğunluğu

YOĞURTMA

[isim]

  • Yoğurtmak işi

YOĞURTLU

[sıfat]

  • İçine yoğurt katılmış, içinde yoğurt bulunan

Birleşik Kelimeler: yoğurtlu kebap

YOĞURMAK

[-i]

  • Katı veya toz durumundaki bir maddeyi herhangi bir sıvı ile karıştırarak hamur durumuna getirmek

[mecaz]

  • Bir kişiye istenilen nitelikleri kazandırmak, yeteneklerini geliştirmek

    Taşı yoğuran mimarın yanında bir de hayali yoğuran şair bulunuyordu. - Asaf Halet Çelebi

ÇOĞUNLUK

[isim]

  • Sayı üstünlüğü, ekseriyet, azınlık karşıtı

    Gene bazıları ama bu ikinci bazıları büyük bir çoğunluk, sulhu bir hatıra yapmamaya çalışıyorlar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: çoğunluk sistemi, nispi çoğunluk, salt çoğunluk

ÇOĞULLUK

[isim]

  • Çoğul olma durumu

    Ne de olsa varsan onlarla birlikte varsın, desteği tekillikten değil çoğulluktan alıyorsun. - Tomris Uyar

DOĞUMSAL

[sıfat]

  • Doğumdan, soydan gelen

    Doğumsal kalp hastalıkları.