İçinde Oğr Bulunan Kelimeler

İçinde OĞR olan 53 kelime bulunuyor. İçerisinde OĞR geçen kelimeler ve kelime anlamları.

13 Harfli Kelimeler

FOTOĞRAFÇILIK39, COĞRAFYACILIK37, FOTOĞRAFLAMAK35

12 Harfli Kelimeler

FİTOCOĞRAFYA38, FOTOĞRAFHANE37, FOTOĞRAFLAMA34, DOĞRAMACILIK28

11 Harfli Kelimeler

DOĞRULANMAK23

10 Harfli Kelimeler

FOTOĞRAFÇI35, COĞRAFYACI33, TOPOĞRAFYA31, TOPOĞRAFİK29, DOĞRUCULUK26, DOĞRULTMAÇ25, SOĞRUMSAMA23, DOĞRULTMAN22, DOĞRULTMAK22, DOĞRULANMA22, DOĞRULAMAK22

9 Harfli Kelimeler

DOĞRAMACI24, DOĞRULTMA21, DOĞRULMAK21, DOĞRULAMA21, YOĞRULMAK21, DOĞRATMAK20, DOĞRANMAK20, SOĞRULMAK20

8 Harfli Kelimeler

FOTOĞRAF29, TOPOĞRAF27, COĞRAFYA27, DOĞRUSUZ24, DOĞRAYIŞ24, DOSDOĞRU23, DOĞRULUM21, DOĞRUDAN21, DOĞRUSAL20, DOĞRULUK20, DOĞRULTU20, DOĞRULMA20, YOĞRULMA20, DOĞRATMA19, DOĞRANMA19, DOĞRAMAK19, SOĞRULMA19

7 Harfli Kelimeler

COĞRAFİ24, DOĞRUCU22, DOĞRUCA21, DOĞRUSU20, DOĞRULU19, DOĞRAMA18

6 Harfli Kelimeler

YOĞRUM18, DOĞRAM17

5 Harfli Kelimeler

DOĞRU16

DOĞRU

[sıfat]

  • Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
  • Gerçek, yalan olmayan

    Doğru haber.

  • Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun

    Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. - Aka Gündüz

[isim]

  • Gerçek, hakikat

    Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz. - Nurullah Ataç

[isim]

[matematik]

  • İki nokta arasındaki en kısa çizgi

    İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir.

[zarf]

  • Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde

    Doğru söylüyorsun Ali, doğru söylüyorsun ama kazın ayağı öyle değil. - Orhan Kemal

[zarf]

  • Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca

    Doğru oraya gitmiş olsaydınız herhâlde uygun olurdu. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]

  • Yakın, yakınlarında

    Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. - Falih Rıfkı Atay

[edat]

  • Karşı yönünce

    Börekçi fırınının karşısındaki dört köşe taşlar döşeli, iki yanı ağaçlı yoldan çarşıya doğru yürüyordu. - Yusuf Atılgan

[mecaz]

  • Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • doğru bildiği yoldan ayrılmamak (veya şaşmamak)
  • doğru bulmak
  • doğru çıkmak
  • doğru doğru dosdoğru
  • doğru durmak
  • doğrunun yardımcısı Allah'tır
  • doğru oturmak
  • doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
  • doğru söz acıdır
  • doğru söz yemin istemez

Birleşik Kelimeler: doğru açı, doğru akım, doğru dürüst, doğru orantı, doğru parçası, doğru yol, akşama doğru, ön doğru, sabaha doğru, sınırlı doğru, sınırsız doğru, yarım doğru, yatık doğru, yönlü doğru, ana doğrusu, yanay doğrusu, aykırı doğrular, eğrisiyle doğrusuyla

DOĞRAM

[isim]

[halk ağzında]

  • Doğrama sonucu ortaya çıkan parça

DOĞRAMA

[isim]

  • Doğramak işi

[mimarlık]

  • Bir yapının kapı, pencere, dolap, raf vb. ağaç, metal veya plastik bölmeleri

YOĞRUM

[isim]

  • Yoğurma işi

DOĞRATMA

[isim]

  • Doğratmak işi

DOĞRANMA

[isim]

  • Doğranmak işi

DOĞRAMAK

[-i]

  • Keserek parçalamak veya elle küçük parçalara ayırmak

    Ekmeği, bir sütçü dükkânının köpürmüş inek sütüyle dolu kâsesine doğrayacağım. - Sait Faik Abasıyanık

SOĞRULMA

[isim]

  • Soğurulma

DOĞRULU

[sıfat]

[matematik]

  • Bir doğru boyunca olan, müstakim

    Doğrulu hareket.

DOĞRATMAK

[-e]

[-i]

  • Doğrama işini yaptırmak

DOĞRANMAK

[nesnesiz]

  • Kesilmek, parça parça edilmek

    Bu leğenlere haşlanmış et ve ekmek doğranmıştı. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Kesilir gibi ağrımak

    Kollarım doğranıyor.

SOĞRULMAK

[nesnesiz]

  • Soğurulmak

DOĞRUSAL

[sıfat]

  • Bir doğru ile ilgili olan
  • Bir doğruyu izleyen

[matematik]

  • Aynı doğruya ait olan

    Doğrusal olmayan farklı üç nokta bir düzlem belirtir.

Birleşik Kelimeler: doğrusal denklem

DOĞRULUK

[isim]

  • Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet

    Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma / Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma - Tevfik Fikret

[felsefe]

  • Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması

DOĞRULTU

[isim]

  • Yön, istikamet

    Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda ... devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. - Anayasa

  • Tutulan, izlenen yol

[matematik]

  • Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum

    Düz gittiği veya geldiği düşünülen bir okun uzayda kalan izi, okun doğrultusunu gösterir.

[matematik]

  • Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet