İçinde Oran Bulunan Kelimeler
İçinde ORAN olan 26 kelime bulunuyor. İçerisinde ORAN geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Oran kelimesinin anlamı nedir? Oran ile başlayan kelimeler. Oran ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
ORANTISIZLIK20,
11 Harfli Kelimeler
LABORANTLIK15, ORANTILAMAK14, ORANTILANMA14
10 Harfli Kelimeler
MEMORANDUM17, ORANSIZLIK17, ORANTILAMA13
9 Harfli Kelimeler
ORANTISIZ16, DEODORANT15, ORANGUTAN15, ORANLAMAK11
8 Harfli Kelimeler
LABORANT11, ORANTILI11, ORANLAMA10, RESTORAN10
7 Harfli Kelimeler
ORANSIZ13, HORANTA12
6 Harfli Kelimeler
ORANCA10, BORANİ9, ORANTI8, ORANLI8, ORANLA7
5 Harfli Kelimeler
ORANJ15, BORAN8
4 Harfli Kelimeler
ORAN5
ORAN
-
Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo
Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi. - Metin And
- İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, orantı, tenasüp
- Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin
-
İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı
Üçün sekize oranı.
Birleşik Kelimeler: oran dışı, benzeşim oranı, doğum oranı, faiz oranı, ölüm oranı, vergi oranı
ORANLA
-
Herhangi bir şeye göre, herhangi bir şeyle kıyaslayarak, nispeten
Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde. - Salâh Birsel
ORANTI
- Bir şeyi oluşturan parçaların kendi aralarında ve parçalarla bütün arasında bulunan uygunluk, oran, orantı, tenasüp
- Birincinin ikinciye oranı, üçüncünün dördüncüye oranına eşit olan dört terim arasındaki bağıntı, orta
Birleşik Kelimeler: doğru orantı
ORANLI
- Kendinde oran bulunan, nispetli, mütenasip, mütevazin
BORAN
-
Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı
Yazın sık sık boran olur.
BORANİ (Kelime Kökeni: Farsça būrāni)
- Pirinçli, yumurtalı, yoğurtlu ıspanak vb. sebze yemeği
ORANLAMA
- Oranlamak işi, tahmin, kıyas
RESTORAN (Kelime Kökeni: Fransızca restaurant)
- Lokanta
ORANCA
- Oran bakımından, orana göre
ORANLAMAK
- Ölçmek, hesaplamak, hesap etmek
- Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak hüküm vermek, tahmin etmek
- Karşılaştırmak, kıyaslamak
- Eşit tutmak
LABORANT (Kelime Kökeni: Almanca Laborant)
-
Araştırmalarda, laboratuvar deneylerinde yardımcı olarak çalıştırılan kimse
Röntgen hademesi ile laborantı kandırıp bir radyografisini çektirmişti. - Haldun Taner
ORANTILI
-
Aralarında orantı bulunan, mütenasip
Üstelik kişilikleri, liderlik nitelikleri, güçleri ve güzellikleriyle de orantılı değildir. - Cahit Külebi
-
Bir orantıyla ilgili olan
Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır. - Haldun Taner
- Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması, başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa `bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır` denir
Birleşik Kelimeler: doğru orantılı
HORANTA (Kelime Kökeni: Farsça ḫõrende)
- Aile halkı
ORANTILAMA
- Orantılamak işi veya durumu
ORANSIZ
- Kendinde oran bulunmayan, nispetsiz