İçinde Omuz Bulunan Kelimeler

İçinde OMUZ olan 18 kelime bulunuyor. İçerisinde OMUZ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Omuz kelimesinin anlamı nedir? Omuz ile başlayan kelimeler. Omuz ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

DOMUZTIRNAĞI29

11 Harfli Kelimeler

DOMUZGİLLER23, DOMUZLAŞMAK23

10 Harfli Kelimeler

DOMUZAYAĞI28, DOMUZLAŞMA22, OMUZDAŞLIK22, OMUZLANMAK17

9 Harfli Kelimeler

OMUZLAMAK16, OMUZLANMA16

8 Harfli Kelimeler

DOMUZUNA17, DOMUZLUK17, DOMUZLAN16, OMUZLAMA15

7 Harfli Kelimeler

OMUZDAŞ18, OMUZLUK14

6 Harfli Kelimeler

OMUZLU13

5 Harfli Kelimeler

DOMUZ13

4 Harfli Kelimeler

OMUZ10

OMUZ

[isim]

[anatomi]

  • Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm

    Başı omuzları içine çökmüş gibi idi. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • omuzda taşımak
  • omuz kaldırmak
  • omuzları çökmek
  • omuz öpüşmek
  • omuz silkmek
  • omuz vermek
  • omzuna atmak
  • omzuna binmek

Birleşik Kelimeler: omuz başı, omuz eklemi, omuz omuza

OMUZLU

[sıfat]

  • Omzu olan

    İçeriye orta boylu, geniş omuzlu, iri gövdeli bir adam girdi. - Memduh Şevket Esendal

DOMUZ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Çift parmaklılardan, eti, yağı, derisi veya kılı için beslenen, evcil hayvan (Susacrofa domestica)

[mecaz]

  • Hain, aksi, ters, inatçı, hınzır kimse

    Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya? - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • domuzdan (bir) kıl çekmek (veya koparmak)
  • domuzdan toklu çıkmaz (veya doğmaz)
  • domuz gibi
  • domuz gibi tıkınmak (veya yemek)
  • domuzun kuyruğunu kes yine domuz

Birleşik Kelimeler: domuz arabası, domuzayağı, domuz ayrık otu, domuzbağı, domuz balığı, domuzdamı, domuz derisi, domuz dikeni, domuz gribi, domuz otu, domuztırnağı, domuz yağı, Afrika domuzu, Hint domuzu, yaban domuzu, yer domuzu

OMUZLUK

[isim]

[askerlik]

  • Apolet

[denizcilik]

  • Gemilerde baş ve kıç bölümlerinin her bir yanı

[halk ağzında]

  • Omza alınıp iki ucuna yük asılan kısa sırık, çiğindirik

OMUZLAMA

[isim]

  • Omzuna alma, omzuna vurma, omuzlamak işi
  • (mec)Destek olma

OMUZLAMAK

[-i]

  • Omzuna almak, omzuna vurmak
  • Omzuyla dayayıp itmek

    Odasına gelirken paravanaya çarpmış, panoyu omuzlamıştı. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Destek vermek

    Adam olanı bir defa omuzlamak yeter.

[mecaz]

  • Bir iş veya görevi yüklenmek, sorumluluk almak

[argo]

  • Alıp götürmek, sırtlayıp kaçırmak, aşırmak

OMUZLANMA

[isim]

  • Omuzlanmak işi

DOMUZLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kın kanatlılardan bir böcek (Brachynus crepitans)

OMUZLANMAK

[nesnesiz]

  • Omuzlama işine konu olmak

DOMUZUNA

[zarf]

  • İnat olsun diye, inadına

    Bu sözler hiç şüphesiz Celâl Sahir'in değildi, domuzuna harbe sokulmamız için havaya atılmış mantıklardı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • İyiden iyiye, adamakıllı

    Madam da domuzuna gâvurdu. Göğsünün üstünde daima bir altın haç. - Peyami Safa

DOMUZLUK

[isim]

  • Hainlik, haincesine inatçılık

    Köylü, bu yalancı dilde bir tuzak, bir domuzluk sezer gibi oldu. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]

  • Su değirmeninde çarkın bulunduğu ve döndüğü yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • domuzluk etmek

OMUZDAŞ

[isim]

  • Aynı amaçla ve birlikte hareket eden kimse, ayaktaş, hempa

    Eski omuzdaşları gibi ne kahve ne kuşçu dükkânı açmaya ne kolcu yazılmaya ne de gazete müvezziliğine tenezzül etti. - Ömer Seyfettin

DOMUZLAŞMA

[isim]

  • Domuzlaşmak işi

OMUZDAŞLIK

[isim]

  • Omuzdaş olma durumu, ayaktaşlık, tesanüt, hempalık

DOMUZGİLLER

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Çift parmaklılar takımının, geviş getirmeyenler alt takımına giren bir familya