[isim]

[tıp]

• Afyondan elde edilen, öksürük ve ağrı kesmeye yarayan bir alkaloit

[isim]

[tıp]

• Tedavi edici etkisi kesin olarak kabul edilen ilaçların formüllerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, tanınma reaksiyonlarını, saflık kontrollerini, miktar tayinlerini ve saklama koşullarını içeren resmî kuruluş tarafından onaylı başvuru kaynağı

[sıfat]

• Çağdaş

  Bilmeyenin elinde en modern aletler bir maden külçesi hâline gelir. - Mehmet Kaplan

• Çağcıl

[isim]

[müzik]

• Ezgi

  Biz bu melodileri ilk olarak Cemal Sahir operetlerinden duymuş, bellemiştik. - Haldun Taner

[isim]

[kimya]

• Atom numarası 60, atom ağırlığı 144,3, yoğunluğu 6,96 olan, seryumdan daha sert bir element (simgesi Nd)

[isim]

[eskimiş]

• Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın

  Eskiden bu senin dediklerini yapanlara odalık denirdi. - Burhan Felek

[tarih]

• Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal

  Rahmetli bilmem ne paşanın odalığı imiş. - Ercüment Ekrem Talu

[isim]

[hayvan bilimi]

• Kuyruklular

[isim]

• Çizgi im

[sıfat]

• Modası geçmiş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

• demode olmak

[sıfat]

• Odunu andıran, oduna benzeyen, odun gibi, odunumsu

[mecaz]

• Kaba, iri, heybetli

[isim]

• Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bölümü

  Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur. - Tarık Buğra

[isim]

• Muğla iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[kimya]

• İyodun bir element veya bir birleşikle verdiği birleşim

[isim]

• Küçük oda

  Babadan kalma bu arsaya önce dört duvar örüp bir odacık yapıvermişti. - Reşat Enis

[isim]

[tiyatro]

• Ciddi sayılan bir eserin bir bölümü veya bütününü alaya alarak, biçimini bozmadan ona bambaşka bir özellik vererek biçimle öz arasındaki bu ayrılıktan gülünç etki yaratan bir oyun türü

[isim]

[kimya]

• Atom numarası 45, atom ağırlığı 102, 91, yoğunluğu 12,33 olan, 1970° C'de eriyen, gümüş renginde, sert, kırılgan bir element (simgesi Rh)