İçinde Ny Bulunan 5 Harfli Kelimeler
İçerisinde NY olan 5 harfli 15 kelime bulunuyor. İçinde NY olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
GÖNYE17,
TENYA (Kelime Kökeni: Fransızca ténia)
- Şerit
Birleşik Kelimeler: sığır tenyası
ANYON (Kelime Kökeni: Fransızca anion)
- Negatif elektrikle yüklü iyon, eksin
KONYA
- Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
TONYA
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
Birleşik Kelimeler: Tonya yağı
KÜNYE (Kelime Kökeni: Arapça kunye)
-
Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt
Kara Hüseyin'in künyesini yazdığım defteri belki on kere açtırıyor, parmağını künyenin üstüne büyük bir hızla koyuyor. - Halide Edip Adıvar
-
Bu bilgilerden bazısının yazılı olduğu bilezik, kolye vb. metalden eşya
Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim. - Falih Rıfkı Atay
-
Soy sop ile ilgili kimlik bilgileri
Künyesi bile daha doğarken onun yönünü belirlemiş gibi idi. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- künyesi gelmek
- künyesini okumak
Birleşik Kelimeler: künyesi bozuk
BANYO (Kelime Kökeni: İtalyanca bagno)
- Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm
- Banyo küvetinde yıkanma işi
-
Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su
Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş. - Burhan Felek
-
Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi
Güneş banyosu. Kükürt banyosu. Çamur banyosu.
-
Fotoğrafçılıkta ve filmcilikte duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı
Fotoğraf banyosu.
- Film ve fotoğraf kâğıdını bu sıvıya batırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- banyo yapmak
Birleşik Kelimeler: banyo bataryası, banyo dolabı, banyo havlusu, banyo kabini, banyo kazanı, banyo küveti, banyo sabunu, banyo takımı, gömme banyo, çamur banyosu, göz banyosu, güneş banyosu
DENYO (Kelime Kökeni: Çingenece denilo'dan)
- Dengesiz, deli bozuk
- Sersem, budala
- Emanet, rehin, tutu
BÜNYE (Kelime Kökeni: Arapça bunye)
-
Vücut yapısı
Bünyesi de, ruhu da hayatın güçlükleriyle ve yoksullukları ile çarpışarak mukavemet ve kudret kazanmıştı. - İbrahim Alâeddin Gövsa
-
Yapılış, kuruluş
İlk bakışta fertlerin toplum bünyesi içinde çizdiği belirli çizgiler bunlardır. - Çetin Altan
- Bir kurum, kuruluş veya iş yerinin iç yapısı
Birleşik Kelimeler: sosyal bünye
DÜNYA (Kelime Kökeni: Arapça dunyā)
- Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü
-
Dış, çevre, ortam
Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş. - Hüseyin Cahit Yalçın
-
İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu
Batı dünyası. Doğu dünyası.
-
Meslek veya iş birliği içinde bulunan kimseler, camia
Ressamlar dünyasında onun yeri ayrıdır.
- Herkes
-
Duygu, düşünce ve hayal âlemi
Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- dünya (veya dünyalar) birinin olmak
- dünya ahret kardeşim (veya bacım) (olsun)
- dünya başına dar olmak (veya gelmek)
- dünya başına yıkılmak
- dünya bir araya gelse
- dünya bir, işi bin
- dünyadan el etek (veya elini eteğini) çekmek
- dünyadan geçmek (veya el çekmek)
- dünyadan haberi olmamak
- dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur
- dünya durdukça durasın!
- dünya gözü ile görmek
- dünya gözüne zindan olmak (veya görünmek veya kesilmek)
- dünya kadar
- dünya kelamı etmek
- dünyalara değişmemek
- dünya malı dünyada kalır
- dünyanın ... sı
- dünyanın dört bucağı
- dünyanın kaç bucak (veya köşe) olduğunu göstermek (veya anlamak)
- dünyanın öbür ucu
- dünyanın sonu
- dünyanın sonu değil
- dünyanın tadını çıkarmak
- dünyanın ucu uzundur
- dünya ölümlü, gün akşamlı
- dünyasından geçmek
- dünya Süleyman'a bile kalmamış
- dünya tükenir, yalan tükenmez
- dünya varmış
- dünyaya gelmek
- dünyaya getirmek
- dünyaya gözlerini kapamak (veya yummak)
- dünyaya kazık çakmak (veya kakmak)
- dünyaya yuf borusu öttürmek
- dünyayı anlamak
- dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak)
- dünyayı görmemek
- dünyayı haram etmek
- dünya yıkılsa umurunda değil
- dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir
- dünyayı tozpembe görmek
- dünyayı tutmak
- dünyayı zindan (veya zehir) etmek (veya dünyayı başına dar etmek)
- dünya yüzü görmemek
Birleşik Kelimeler: dünya âlem, dünyaevi, dünya görmüş, dünya görüşlü, dünya görüşü, dünya güzeli, dünya kelamı, dünya malı, dünya nimeti, dünya penceresi, darıdünya, dış dünya, Eski Dünya, fâni dünya, iç dünya, öbür dünya, ölümlü dünya, öteki dünya, üçüncü dünya ülkeleri, yalancı dünya, yalan dünya, yenidünya, Yeni Dünya, basın dünyası, geçim dünyası, magazin dünyası, sanat dünyası, umut dünyası, ümit dünyası, yeraltı dünyası
- Güneş'e yakınlık bakımından üçüncü gezegen, acun
HANYA (Kelime Kökeni: (Girit Adası'nda bir şehir))
-
`Bir işin gerçek yönünü anlayarak aklı başına gelmek, akıllanmak` anlamındaki Hanya'yı Konya'yı anlamak (veya bilmek, görmek) deyiminde geçen bir söz
Âdeta sanatı icabı az çok bön, Hanya'yı Konya'yı bilmez, kaldırılmaya elverişli karakterde bir rol almış. - Haldun Taner
Tekrar ediyorum, sende eşeleyici bir zekâ var. Er veya geç Hanya'yı Konya'yı anlayacaksın. - Orhan Kemal
PENYE (Kelime Kökeni: Fransızca peigné)
- Dokumacılıkta özel araçla apresi yapılmış bir tür ince kumaş
- Bu kumaştan yapılmış üst giysisi
FANYA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Bir balık ağına eklenen iri gözlü ikinci ağ
FÜNYE (Kelime Kökeni: İtalyanca fune)
- Barut vb. patlayıcı maddeleri ateşlemek için kullanılan kapsül
- Topu ateşlemek için falya deliğine konulan araç
GÖNYE (Kelime Kökeni: Rumca)
- Dik açıları ölçmeye ve çizmeye yarayan dik üçgen biçiminde araç