İçinde Naş Bulunan Kelimeler
İçinde NAŞ olan 33 kelime bulunuyor. İçerisinde NAŞ geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Naş ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
KAYNAŞTIRMAK19,
11 Harfli Kelimeler
KAYNAŞTIRMA18, SIRNAŞTIRMA18, SIRNAŞIKLIK18, YANAŞTIRMAK18
10 Harfli Kelimeler
SIRNAŞIKÇA19, YANAŞIKLIK17, YANAŞILMAK17, YANAŞTIRMA17
9 Harfli Kelimeler
YANAŞILMA16, KAYNAŞMAK15, SIRNAŞMAK15
8 Harfli Kelimeler
GÜNAŞIRI19, SIRNAŞIŞ17, OYNAŞMAK15, OYNAŞLIK15, KAYNAŞIK14, KAYNAŞLI14, KAYNAŞMA14, SIRNAŞIK14, SIRNAŞMA14, YANAŞMAK14, YANAŞLIK14
7 Harfli Kelimeler
GÜNAŞIK17, OYNAŞMA14, YANAŞMA13, YANAŞIK13, ONAŞMAK12
6 Harfli Kelimeler
ONAŞMA11
5 Harfli Kelimeler
OYNAŞ11, NAŞİR8
4 Harfli Kelimeler
NAŞİ (Kelime Kökeni: Arapça nāşī)
-
Ötürü
Hastalığından naşi gelemedi.
NAŞİR (Kelime Kökeni: Arapça nāşir)
- Yayımcı
- Yayan, saçan
ONAŞMA
- Onaşmak durumu
OYNAŞ
-
Aralarında toplumca hoş karşılanmayan ilişkiler bulunan kadın veya erkekten her biri
Bu da öğretmen gibi gözü işte, aklı oynaşta! - Memduh Şevket Esendal
ONAŞMAK
- Karşılıklı rıza göstermek, razı olmak
YANAŞMA
-
Yanaşmak işi
Ufak çocukların sigara yakmak için yanaşmalarına içerlemişimdir. - Sait Faik Abasıyanık
-
Genellikle bir çiftçi yanında çalışan işçi, tutma
Arabayı yaşlı bir çiftlik yanaşması sürüyor. - Necip Fazıl Kısakürek
YANAŞIK
- Yanaşmış durumda olan
-
Yanaşmış bir biçimde
Arabalar kapı önündeki kaldırıma yanaşık park etmişler. - İnci Aral
Birleşik Kelimeler: yanaşık düzen, yanaşık nizam
KAYNAŞIK
- Birbirine kaynamış, kaynaşmış
- Kıpırdak, oynak (kadın)
KAYNAŞLI
- Düzce iline bağlı ilçelerden biri
KAYNAŞMA
-
Kaynaşmak işi
Atmosfer karşılıklı anlayış ve kaynaşma atmosferi idi. - Haldun Taner
-
Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik
Don Luis bir iki rakam daha saymaya hazırlanmıştı ki kahvenin camı arkasından görünen sokakta ani bir kaynaşma oldu. - Nazım Hikmet
-
Huzursuzluk
Bir gulgule, bir haykırışma, bir kaynaşmadır koptu. - Necip Fazıl Kısakürek
Birleşik Kelimeler: ünlü kaynaşması
SIRNAŞIK
- Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse)
- Rahatsız eden, sıkıntı veren
-
Yapmacık
Beni görünce sırnaşık bir tebessüm yayıldı suratına. - Elif Şafak
SIRNAŞMA
-
Sırnaşmak işi
Yataktan kalktıktan sonra Emine'ye mütemadiyen sırnaşması var ki buna, kadın hiç tahammül edemiyordu. - Halide Edip Adıvar
YANAŞMAK
-
Bir şeyin, bir kimsenin yanına gelmek
Usulca avluya indim, rafa doğru yanaştım. - Falih Rıfkı Atay
-
Vapur, kayık vb. kıyıya varmak
Günün birinde kocaman bir motor Santa Maria'ya yanaştı, içinden çıkan bir subay muhafızlarla uzun uzun görüştü. - Refik Halit Karay
-
Karışmak, ilgilenmek, istek göstermek
Ali Mehmet Bey, cihetlere yanaşacak kimselerden değildir. - Sermet Muhtar Alus
-
İlişki kurmak
Vahşi ve utangaç olduğu için pek yanaşmaz. - Reşat Nuri Güntekin
YANAŞLIK
- Deniz veya ırmakta iskele
OYNAŞMA
- Oynaşmak işi