[isim]

• Güzel, uyumlu ses, ezgi, melodi

  Boyuna Arapçayı andırır bir nağme mırıldanıyor. - Sermet Muhtar Alus

[müzik]

• Ezgi

  Berrak bir nesim ile ürperdi gölgeler / Yıldızlar eski demlere bir nağme besteler - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

• Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz

Ata Sözleri ve Deyimler

• nağme yapmak

[sıfat]

• Nağmesi olan

[sıfat]

• Nağmesi olmayan

  Gül bülbülsüz, bülbül nağmesiz olur; gönlüm sensiz olmaz. - Falih Rıfkı Atay

[zarf]

• Nağmesi olmadan

  Nağmesiz çalar ama usul bilir. - Peyami Safa

[isim]

• Kurtpençesi

[isim]

[bitki bilimi]

• Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki, danaburnu

• Havuz kenarlarına konulan ve ağzından su akan aslan biçiminde süs taşı

[isim]

[bitki bilimi]

• Baklagillerden, dalları çok ince, çiçekleri sarı, bazı türleri hekimlikte idrar söktürücü olarak kullanılan bir bitki (Genista scoparia)

  Tepelerini sapsarı, baygın kokulu katırtırnaklarıyla süslediği iki külahı çoktan örmüştü. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

• Kesici ağzı üçgen biçiminde olan oyma kalemi

[isim]

[bitki bilimi]

• Çan çiçeğigillerden, genellikle dağlarda yetişen bir çeşit bitki (Phyteuma)

[sıfat]

• Ispanağı andıran, ıspanağa benzeyen, ıspanak gibi

[isim]

• Bir hamur tatlısı türü

[isim]

[denizcilik]

• Palanganın takılması için kullanılan, bir yanı çatal biçiminde çift tırnaklı, öbür yanı halkalı demir kanca

[isim]

[bitki bilimi]

• Pembe renkli bir tür çiçek