İçinde Naz Bulunan Kelimeler

İçinde NAZ olan 75 kelime bulunuyor. İçerisinde NAZ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Naz kelimesinin anlamı nedir? Naz ile başlayan kelimeler. Naz ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BAĞNAZLAŞTIRMAK32

14 Harfli Kelimeler

BAĞNAZLAŞTIRMA31

13 Harfli Kelimeler

ŞEHNAZBUSELİK27, NAZİLEŞTİRMEK20

12 Harfli Kelimeler

BAĞNAZLAŞMAK28, KURNAZLAŞMAK20, NAZİLEŞTİRME19, NAZARIDİKKAT18, NAZARIİTİBAR18

11 Harfli Kelimeler

BAĞNAZLAŞMA27, NAZARİYATÇI20, KURNAZLAŞMA19, NAZİKLEŞMEK18, NOKTAİNAZAR15

10 Harfli Kelimeler

SARFINAZAR21, NAZARİYECİ18, NAZİKLEŞME17

9 Harfli Kelimeler

BAĞNAZLIK22, NEONAZİZM17, MÜTENAZIR16, NAZLAŞMAK16, NAZARINDA15, KURNAZLIK14, NAZMETMEK14, NAZARİYAT14, TIKNAZLIK14, NAZLANMAK13

8 Harfli Kelimeler

KURNAZCA15, NAZLAŞMA15, NAZLANIŞ15, NAZIMİYE15, NAZİRSİZ15, ZURNAZEN15, NAZARA14, NAZMETME13, NAZLILIK13, NAZARİYE13, NAZLANMA12, NAZARLIK12, ALİNAZİK11, NAZİKANE11, NAZİKLİK11

7 Harfli Kelimeler

ÖTANAZİ16, ÖTENAZİ16, MÜNAZAA13, NAZİKÇE13, NEONAZİ11, TENAZUR11, NAZİLLİ10, NAZENİN10, NAZARAN10

6 Harfli Kelimeler

BAĞNAZ18, ŞEHNAZ16, NAZİZM13, BURNAZ12, CENAZE12, KURNAZ10, NAZMEN10, TIKNAZ10, NAZİRE9, NAZARİ9

5 Harfli Kelimeler

HONAZ13, AYNAZ10, BANAZ10, NAZIM10, NAZLI9, NAZIR9, TINAZ9, NAZİR8, NAZİL8, NAZİK8, NAZAL8, NAZAR8

4 Harfli Kelimeler

NAZİ7

3 Harfli Kelimeler

NAZ6

NAZ (Kelime Kökeni: Farsça nāz)

[isim]

  • Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış, cilve, eda
  • İsteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla yapılan davranış

    Çok naz âşık usandırır.

  • Şımarıkça davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • naz etmek
  • nazı geçmek
  • nazına katlanmak
  • nazını çekmek

NAZİ (Kelime Kökeni: Almanca Nazi)

[isim]

  • Nazizm yanlısı olan kimse

NAZİR (Kelime Kökeni: Arapça naẓīr)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Benzer, eş, örnek

NAZİL (Kelime Kökeni: Arapça nāzil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İnen, inmiş
  • Konaklayan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nazil olmak

NAZİK (Kelime Kökeni: Farsça nāzuk)

[sıfat]

  • Başkalarına karşı saygılı davranan

    Seçilmişlik duygusu insanları birbirine yakınlaştırdığından içeride herkes birbirine karşı son derece nazikti. - Elif Şafak

  • İnce yapılı, narin

    Kadın fevkalade nazik ve güzel, çocuklar oya gibi idiler. - Sait Faik Abasıyanık

  • Özen, dikkat gösterilmezse kırılabilen, bozulabilen, kötüleşebilen

    Nazik bir bitki.

  • Gerekli önlemler alınmadığında daha kötü olan, kritik

    Şimdi devleti tehlikeden kurtaracak pek nazik zamandır. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Dikkat isteyen, özen gerektiren

    Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: alinazik

NAZAL (Kelime Kökeni: Fransızca nasal)

[sıfat]

[dil bilgisi]

  • Genizsil

NAZAR (Kelime Kökeni: Arapça naẓar)

[isim]

  • Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, kıskançlık veya hayranlıkla bakıldığında insanlara, eve, mala mülke hatta cansız nesnelere kötülük verdiğine inanılan uğursuzluk, göz

[eskimiş]

  • Bakış, bakma, göz atma

    İlk nazarda mağrur, azametli tesirini veriyor. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... nazarıyla bakmak
  • nazara gelmek
  • nazar değmek
  • nazarı değmek

Birleşik Kelimeler: nazar boncuğu, nazarıdikkat, nazarıitibar, noktainazar, sarfınazar

NAZİRE (Kelime Kökeni: Arapça naẓīre)

[isim]

[eskimiş]

  • Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz

[edebiyat]

  • Başka bir manzume örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiir

    Yahya Kemal'e bayılıyor, boş zamanlarında onun rubailerine nazireler yazmaya çalışıyordu. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nazire yapmak

NAZARİ (Kelime Kökeni: Arapça naẓarī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kuramsal

    Bazı nazari dersler bir kısım talebeye hiç şüphesiz daha eğlenceli gelecektir. - Halit Fahri Ozansoy

NAZLI

[sıfat]

  • Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen, işveli, edalı

    Nazlı mı nazlı, süzüm süzüm süzülen bir kız çocuğuydu. - Tarık Buğra

  • Özen isteyen, nazik
  • Sağlığını, dayanıklılığını çabuk yitiren

[zarf]

  • Üstüne titrenilerek, değer verilerek

    Ben çocukluğumdan beri gayet nazlı büyüdüm. - Peyami Safa

NAZIR (Kelime Kökeni: Arapça nāẓir)

[sıfat]

  • Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)

    Küçük fakat çok şirin bir oda, gölgelik, denize nazır. - Haldun Taner

[isim]

[eskimiş]

  • Bakan

    Eski nazırlardan birisine ilk defa burada rastladım. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: hariciye nazırı, telaşe nazırı

TINAZ

[isim]

  • Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını
  • Yığın

    Bu surattan kurtulmak için kalkıyor, kitap tınazları arasından, ikisini görebileceği bir yer seçiyor. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: tınaz makinesi

NAZİLLİ

[isim]

  • Aydın iline bağlı ilçelerden biri

NAZENİN (Kelime Kökeni: Farsça nāzenīn)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Cilveli, nazlı
  • Narin, ince yapılı
  • Şımarık, nazlı yetiştirilmiş

    Gelgelelim bu nazeninim, gümrük kolcularıyla fingirdemeye başlamış. - Reşat Nuri Güntekin

NAZARAN (Kelime Kökeni: Arapça naẓaran)

[zarf]

  • Göre, oranla, kıyasla

    Buna nazaran şimdi vereceğim malumat ve izahatı anlamak daha kolay olacaktır. - Atatürk