İçinde Nak Bulunan 9 Harfli Kelimeler

İçerisinde NAK olan 9 harfli 28 kelime bulunuyor. İçinde NAK olan 9 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Nak ile başlayan 9 harfli kelimeler. nak ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞAPADANAK18, NAKUALOFA17, AVANAKLIK16, BOŞNAKLIK16, ISPANAKLI16, MÜTENAKIZ16, OKUNAKSIZ16, OLANAKSIZ15, DOKUNAKLI14, DAYANAKLI14, İNAKÇILIK14, MÜTENAKIS14, NAKŞOLMAK14, NAKLİYECİ14, NAKIŞLAMA14, DONAKALMA13, NAKZETMEK13, NAKŞETMEK13, NAKKAŞLIK13, ÇANAKKALE12, KORUNAKLI12, NAKALAT12, KONAKLAMA11, TIRNAKLIK11, TAKINAKLI11, ANAKRONİK10, NAKARATLI10, NAKLETMEK10

ANAKRONİK (Kelime Kökeni: Fransızca anachronique)

[sıfat]

  • Çağı geçmiş, çağa uymaz, eskimiş

    Diplomasi bu gülünç duruma neden düşmüştür? Çünkü o, bu devrin göreneklerine ve geleneklerine saplanıp kalmış anakronik bir müessesedir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Tarihlendirmede yanılgı içinde bulunan

NAKARATLI

[sıfat]

  • Nakaratı olan

    Keten helvacı, keten helvam nakaratlı bir türkü ile methederek satardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

NAKLETMEK (Kelime Kökeni: Arapça naḳl + Türkçe etmek)

[-i]

  • Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek

    İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler. - Peyami Safa

  • Anlatmak, aktarmak

    Olanı biteni, olduğu gibi bir bir nakledeyim de yüreğiniz rahat etsin. - Sermet Muhtar Alus

KONAKLAMA

[isim]

  • Konaklamak işi

TIRNAKLIK

[isim]

  • Bir kutunun kapağı üzerinde bulunan ve kapağın tırnakla çekilip açılmasını sağlayan yanlamasına çentik
  • Tırnak yeri
  • Namlunun üzerinde bulunan kertik

TAKINAKLI

[sıfat]

  • Takınakları olan (kimse)

Birleşik Kelimeler: takınaklı davranış

ÇANAKKALE

[isim]

  • Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KORUNAKLI

[sıfat]

  • Korunağı olan

    Korunaklı sandığım köşe o kadar da korunaklı değildi. Yağmur iliklerime kadar işlemişti. - Sulhi Dölek

MÜNAKALAT (Kelime Kökeni: Arapça munāḳalāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Ulaştırma

DONAKALMA

[isim]

  • Donakalmak durumu

NAKZETMEK (Kelime Kökeni: Arapça naḳż + Türkçe etmek)

[-i]

[eskimiş]

  • Bozmak

    Yemini nakzetmek.

[hukuk]

  • Yargıtay, bir mahkemenin yargısını yerinde veya yolunda bulmayarak geri çevirmek

NAKŞETMEK (Kelime Kökeni: Arapça naḳş + Türkçe etmek)

[-e]

[-i]

  • Süslemek, bezemek, nakış yapmak

[mecaz]

  • Kalıcı ve etkili olmasını sağlamak, işlemek

    Yüzünü hayalime nakşetmek için kalbimin bütün kuvvetiyle bakıyordum. - Yahya Kemal Beyatlı

NAKKAŞLIK

[isim]

  • Nakkaş olma durumu
  • Nakkaşın işi

DOKUNAKLI

[sıfat]

  • Etkili, insanın içine işleyen, müessir, patetik

    Seni anlıyorum kızım, dedim. Aklıma daha dokunaklı bir söz gelmedi. - Memduh Şevket Esendal

DAYANAKLI

[sıfat]

  • Dayanağı olan