İçinde Muz Bulunan Kelimeler

İçinde MUZ olan 49 kelime bulunuyor. İçerisinde MUZ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Muz kelimesinin anlamı nedir? Muz ile başlayan kelimeler. Muz ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ÇAVDARMAHMUZU35

12 Harfli Kelimeler

MUZAFFERİYET31, DOMUZTIRNAĞI29, MAHMUZLANMAK23

11 Harfli Kelimeler

MUZAFFERANE28, MUZİPLEŞMEK24, DOMUZGİLLER23, DOMUZLAŞMAK23, MAHMUZLAMAK22, MAHMUZLANMA22, MUZIRLAŞMAK21

10 Harfli Kelimeler

MUZAFFERCE30, DOMUZAYAĞI28, MUZİPLEŞME23, DOMUZLAŞMA22, OMUZDAŞLIK22, MAHMUZLAMA21, MUZIRLAŞMA20, OMUZLANMAK17

9 Harfli Kelimeler

MUZGİLLER18, OMUZLAMAK16, OMUZLANMA16

8 Harfli Kelimeler

MUZAFFER25, MAHMUZLU19, MUZMAHİL18, TAHAMMUZ18, DOMUZUNA17, DOMUZLUK17, MUZİPLİK17, DOMUZLAN16, MUZIRLIK15, OMUZLAMA15

7 Harfli Kelimeler

MUZİPÇE19, OMUZDAŞ18, OMUZLUK14, RUMUZLU14, LİMUZİN12

6 Harfli Kelimeler

MAHMUZ16, OMUZLU13, MUZLİM12, TEMMUZ12

5 Harfli Kelimeler

MUZİP14, DOMUZ13, MUZSU12, MUZIR11, RUMUZ11, ARMUZ10

4 Harfli Kelimeler

OMUZ10

3 Harfli Kelimeler

MUZ8

MUZ (Kelime Kökeni: Arapça mūz)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, bir çenekli, çok yıllık bir bitki (Musa sapientum)
  • Bu bitkinin kendine özgü hoş kokulu, tatlı, besleyici, kalın kabuklu, uzun meyvesi

ARMUZ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi

OMUZ

[isim]

[anatomi]

  • Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm

    Başı omuzları içine çökmüş gibi idi. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • omuzda taşımak
  • omuz kaldırmak
  • omuzları çökmek
  • omuz öpüşmek
  • omuz silkmek
  • omuz vermek
  • omzuna atmak
  • omzuna binmek

Birleşik Kelimeler: omuz başı, omuz eklemi, omuz omuza

MUZIR (Kelime Kökeni: Arapça mużirr)

  • Zararlı

    Görüyorsunuz ya iki gözüm, işsizliğin fazlası hem işverenler hem işçi arayanlar için muzırdır, iki gözüm, muzırdır doğrusu! - Nazım Hikmet

  • Her şeyi bozan, karıştıran (çocuk)
  • Yaramaz, cinsel gelişmeye zararlı
  • Sağlığı bozan

Birleşik Kelimeler: muzır yayın

RUMUZ (Kelime Kökeni: Arapça rumūz)

[isim]

  • Simge
  • Gizli anlamları olan işaretler ve sözler

    Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar. Ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

LİMUZİN (Kelime Kökeni: Fransızca limousine)

[isim]

  • İçinde her türlü donanım bulunan lüks, uzun ve geniş otomobil türü

MUZLİM (Kelime Kökeni: Arapça muẓlim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Karanlık

[mecaz]

  • Gizli, belirsiz

TEMMUZ (Kelime Kökeni: Arapça temmūz)

[isim]

  • Yılın yedinci ayı, orak ayı

MUZSU

[sıfat]

  • Muzu andıran, muza benzeyen, muz gibi, muzumsu

OMUZLU

[sıfat]

  • Omzu olan

    İçeriye orta boylu, geniş omuzlu, iri gövdeli bir adam girdi. - Memduh Şevket Esendal

DOMUZ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Çift parmaklılardan, eti, yağı, derisi veya kılı için beslenen, evcil hayvan (Susacrofa domestica)

[mecaz]

  • Hain, aksi, ters, inatçı, hınzır kimse

    Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya? - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • domuzdan (bir) kıl çekmek (veya koparmak)
  • domuzdan toklu çıkmaz (veya doğmaz)
  • domuz gibi
  • domuz gibi tıkınmak (veya yemek)
  • domuzun kuyruğunu kes yine domuz

Birleşik Kelimeler: domuz arabası, domuzayağı, domuz ayrık otu, domuzbağı, domuz balığı, domuzdamı, domuz derisi, domuz dikeni, domuz gribi, domuz otu, domuztırnağı, domuz yağı, Afrika domuzu, Hint domuzu, yaban domuzu, yer domuzu

OMUZLUK

[isim]

[askerlik]

  • Apolet

[denizcilik]

  • Gemilerde baş ve kıç bölümlerinin her bir yanı

[halk ağzında]

  • Omza alınıp iki ucuna yük asılan kısa sırık, çiğindirik

RUMUZLU

[sıfat]

  • Rumuzu olan

    Hilmi Efendi bütün bu yarı rumuzlu sözlerden anlamıştı. - Refik Halit Karay

MUZİP (Kelime Kökeni: Arapça muʿẕib)

[sıfat]

  • Takılgan

    Hiç de yaramaz ve muzip bir çocuk olamamakla beraber ona kötü oyunlar oynamaktan çekinmemişimdir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

MUZIRLIK

[isim]

  • Zararlı olma, zararlı iş veya davranışlarda bulunma durumu

    Sokak çocuklarını bir muzırlık yapmasınlar diye mektep çocukları gibi ikişer ikişer tabura sokarak bahçeden geçirdi. - Reşat Nuri Güntekin

  • Zarar verici yaramazlık

    Öne geçme derdiyle muzırlıklar icat ederdi. - Refik Erduran