[isim]

[eskimiş]

• Denge

  Ruh muvazenesi yalpalamaya başlayınca nesil ahengi kaybolmaya yüz tutar ve şimdiki manzara doğar. - Necip Fazıl Kısakürek

• Dengeleme

Ata Sözleri ve Deyimler

• muvazene etmek

[sıfat]

• Dengeli, ölçülü

  Beyaz kalın boynu üzerinde kafası çok muvazeneli, çok yerinde, çok erkek görünüyor. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

• Davranışları ölçülü olan

  Birinci ciltte garip, kaçık, bön, saf gördüğümüz Don Kişot, ikinci ciltte nasihatçi, oldukça muvazeneli bir adam oluyor. - Ömer Seyfettin

[sıfat]

• Dengesiz, ölçüsüz

[mecaz]

• Ne yaptığını bilmeyen, bir sözü bir sözünü, bir davranışı bir başka davranışını tutmayan

[isim]

• Dengesizlik, ölçüsüzlük

  Tembihler ile cevaplar arasında umumiyetle bir muvazenesizlik vardır. - Mehmet Kaplan