[sıfat]

[eskimiş]

• Yasak

  Esasen evvelce de söylediğimiz gibi dilenmek şiddetle memnu idi. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

• memnu olmak

[isim]

[eskimiş]

• Mastürbasyon

[isim]

[bitki bilimi]

• Erken olgunlaşan ince kabuklu bir tür siyah üzüm

[sıfat]

• Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu

  Ben yine memnunum senden evladım / Sana ben bu bapta kusur bulmadım - Enis Behiç Koryürek

[zarf]

• Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyarak, kıvançlı, mutlu olarak

  Halk, oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

• memnun etmek
• memnun olmak

[isim]

• Güvenlik

  Kendi vatandaşlarının ırz, mal, can emniyeti hakkında teminat istiyorlar. - Ercüment Ekrem Talu

• Güven, inanma, itimat

  Paris'teki hemşehriler bana büyük bir sevgi ve emniyetle kucaklarını açmışlardı. - Reşat Nuri Güntekin

• Polis işleri

• Güvenlik işlerinin yürütüldüğü yer

  Emniyet müdürlüğü.

• Bir araçta güven sağlayıcı parça

Ata Sözleri ve Deyimler

• emniyet altına almak
• emniyet etmek
• emniyet vermek

[isim]

[tıp]

• Bellek yitimi

[sıfat]

[eskimiş]

• Kapalı olarak yapılan veya söylenen, dolayısıyla anlatılan, kapalı, gizli

  Bu sözün zımni anlamı şudur.

[mantık]

• İçerik

[isim]

[askerlik]

• Savaşta uygulanan türlü manevraları, araç ve gereçlerin nasıl kullanılacağını, her sınıfın görev ve davranışını belirten kuralların toplandığı kitap

[isim]

[anatomi]

• Döl kesesi

[isim]

[tıp]

• Hastanın, hastalığı ve çevresi hakkında verdiği bilgi, anamnezi

[zarf]

[eskimiş]

• Üstü kapalı bir biçimde, dolaylı olarak

  Konuyu bana zımnen anlattı.

[sıfat]

• İnanılır, güvenilir

  Orada emniyetli bir adamımız koyunu alır, bizim namımıza keser, dağıtır. - Burhan Felek

[isim]

[tıp]

• Anamnez

[isim]

• Birtakım alıştırma ve çağrışımlardan yararlanarak belleği geliştirme yöntemi

[isim]

• Kıvanma, kıvanç

  Büyük bir memnunlukla yapıştım kazmanın sapına. - Nazım Hikmet