[isim]

[mimarlık]

• Camilerde müezzinin ezan okuduğu, sela verdiği, şerefesi olan, çoğunlukla taştan, yüksek ve ince yapı

  Sokak kapısını çalarken minarede akşam ezanı okunuyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

• minare de doğru ama içi eğri
• minare gibi
• minareyi çalan kılıfını hazırlar
• minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır

[sıfat]

• Minaresi olan

  Beyaz minareli küçük ve sakin mahalle camileri... - Ömer Seyfettin

[isim]

• Minare yapan usta

[isim]

• Küçük minare

  Bu minarecik, köyün bütün evlerinden, bütün bacalarından yüksekti. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

• Minaresi olmayan

  Minaresiz ve ezansız semtlerde doğan, Frenk terbiyesiyle yetişen Türk çocukları dönecekleri yeri hatırlamayacaklar! - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

• Minarecinin yaptığı iş

  Minarecilikte biz gerçekten ilahi bir hüner göstermişizdir. - Refik Halit Karay

[isim]

[hayvan bilimi]

• Bazı deniz böceklerinin koni biçimindeki kavkısı

[isim]

[argo]

• Gerçekleşmesi imkânsız durum