İçinde Mera Bulunan Kelimeler

İçinde MERA olan 23 kelime bulunuyor. İçerisinde MERA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mera kelimesinin anlamı nedir? Mera ile başlayan kelimeler. Mera ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

SİLSİLEİMERATİP22

14 Harfli Kelimeler

MERAKLANDIRMAK19

13 Harfli Kelimeler

MERAKLANDIRMA18

11 Harfli Kelimeler

MERAKSIZLIK18, MERAKLANMAK13

10 Harfli Kelimeler

KONGLOMERA17, MERASİMSİZ17, MERAKLANIŞ15, MERAKLILIK13, MERAKLANMA12

9 Harfli Kelimeler

MERASİMLİ12, KIRKMERAK11, KAMERAMAN11

8 Harfli Kelimeler

BUMERANG16, ŞAHMERAN16, MERAKSIZ14

7 Harfli Kelimeler

MERASİM10, MERAKLI9

6 Harfli Kelimeler

KAMERA7

5 Harfli Kelimeler

ÜMERA8, MERAM7, MERAK6

4 Harfli Kelimeler

MERA5

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)

[isim]

[coğrafya]

  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası

MERAK (Kelime Kökeni: Arapça merāḳ)

[isim]

  • Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek

    Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim - Enis Behiç Koryürek

  • Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği

    Öteden beri güzel giyinmeye, güzel konuşmaya merakım vardır. - Reşat Nuri Güntekin

  • Düşkünlük, heves

    Meslek dışında biricik merakı, kendi tabiriyle hobisi fotoğrafçılıktı. - Haldun Taner

  • Kaygı, tasa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meraka düşmek
  • meraka sokmak
  • merak etmek
  • merak getirmek
  • merakına dokunmak
  • merakından çatlamak
  • merakını mucip olmak
  • merakını uyandırmak
  • merak olmak
  • merak sarmak (veya duymak veya salmak)
  • merakta bırakmak
  • merakta kalmak
  • meraktan çatlamak
  • meraktan ölmek

Birleşik Kelimeler: kırkmerak

KAMERA (Kelime Kökeni: Fransızca caméra)

[isim]

[sinema]

[televizyon]

  • Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
  • Kameraman

[ünlem]

  • Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk

Birleşik Kelimeler: kamera şakası, termal kamera

MERAM (Kelime Kökeni: Arapça merām)

[isim]

  • İstek

    Benim meramım sana yalnız bir şey sormak. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meram (veya meramını) anlatmak
  • meram etmek
  • meramın elinden bir şey kurtulmaz

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

ÜMERA (Kelime Kökeni: Arapça umerā)

[isim]

[eskimiş]

  • Beyler, amirler
  • Üstsubaylar

    Ordu kumandanı, kendi ümerasından birinin istediği bir matara suyu esirgedi. - Falih Rıfkı Atay

MERAKLI

[sıfat]

  • Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

    Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit

  • Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan

    Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)

[halk ağzında]

  • Kaygılı

    O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... meraklısı (olmak)

MERASİM (Kelime Kökeni: Arapça merāsim)

[isim]

  • Tören

    Hemen o akşam nişan merasimini yapmaya karar verdik. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Resmî işlerde yol yöntem, yol yordam

Birleşik Kelimeler: merasim salonu, bayrak merasimi, cenaze merasimi

KIRKMERAK

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok meraklı, her şeyi anlamak isteyen

    Aman ne kırkmerak kadınmışsın! - Hüseyin Rahmi Gürpınar

KAMERAMAN (Kelime Kökeni: Fransızca cameraman)

[isim]

[sinema]

[televizyon]

  • Alıcıyı doğrudan doğruya çalıştıran ve yöneten, alıcı hareketlerini gerçekleştiren, görüntülerin filme alınmasını sağlayan kimse, çekimci, kamera

MERAKLANMA

[isim]

  • Meraklanmak işi

MERASİMLİ

[sıfat]

  • Törenli
  • Kurallara, törelere aşırı bağlı olan

MERAKLANMAK

[nesnesiz]

  • Kaygılanmak, üzülmek, tasalanmak
  • Bir şeyin sebebini anlamak için çaba harcamak

    Yeşil gözlülerin dünyayı yeşil görüp görmediklerine meraklanıp gezindiği çocukluk günlerini anlattı. - Lâtife Tekin

MERAKLILIK

[isim]

  • Meraklı olma durumu

MERAKSIZ

[sıfat]

  • Anlama, öğrenme isteğini duymayan
  • Kaygısız, aldırışsız

MERAKLANIŞ

[isim]

  • Meraklanma işi