İçinde Mekan Bulunan Kelimeler

İçinde MEKAN olan 18 kelime bulunuyor. İçerisinde MEKAN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mekan kelimesinin anlamı nedir? Mekan ile başlayan kelimeler. Mekan ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

ELEKTROMEKANİK16

12 Harfli Kelimeler

MEKANİZASYON20, TEBDİLİMEKAN17, MEKANİKÇİLİK16

11 Harfli Kelimeler

FOTOMEKANİK20, BİYOMEKANİK17, CENNETMEKAN15

10 Harfli Kelimeler

CAMEKANSIZ19

9 Harfli Kelimeler

MEKANİZMA14, CAMEKANLI14, MEKANİKÇİ13

8 Harfli Kelimeler

MEKANİZM13, MEKANİZE12

7 Harfli Kelimeler

MEKANCI12, CAMEKAN11, LAMEKAN8, MEKANİK8

5 Harfli Kelimeler

MEKAN6

MEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça mekān)

[isim]

  • Yer, bulunulan yer
  • Ev, yurt

[eskimiş]

[gök bilimi]

  • Uzay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mekân tutmak

Birleşik Kelimeler: mekân akustiği, mekân grupları, mekân zarfı, başmekân, cennetmekân, tebdilimekân

LAMEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça lāmekān)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Mekânı olmayan, mekânsız
  • Yersiz yurtsuz, belli bir adresi olmayan

Birleşik Kelimeler: lamekân takımı

MEKANİK (Kelime Kökeni: Fransızca mécanique)

[isim]

[fizik]

  • Kuvvetlerin maddeler ve hareketler üzerine etkisini inceleyen fizik dalı

[sıfat]

  • Denge veya hareket kurallarıyla ilgili

[sıfat]

  • Makine ile yapılan

[sıfat]

[mecaz]

  • Düşünmeden yapılan

CAMEKÂN (Kelime Kökeni: Farsça cāmekān)

[isim]

  • Göstermelik, satılık şeylerin sergilendiği camlı bölme veya yer, sergen, vitrin

    Camekânı geniş ve nadir sanat eserleriyle dolu bir mağazaya girdik. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir yeri, bir veya daha çok bölüme ayıran cam bölme, camlık

    Camekânla bölünmüş bir kahve ocağı ile altı yedi masa vardı içeride. - Çetin Altan

  • Limonluk
  • Hamamlarda soyunulan camlı yer

[argo]

  • Gözlük

    Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok. - Halit Fahri Ozansoy

MEKANİZE (Kelime Kökeni: Fransızca mécanisé)

[sıfat]

[askerlik]

  • Savaş ve taşıma gereçleriyle donatılmış (kıta veya birlik)

Birleşik Kelimeler: mekanize birliği

MEKÂNCI

[isim]

  • Mekân tutan kimse
  • Bir iş yerini işleten kimse

MEKANİKÇİ

[isim]

  • Mekanikçiliğe ilişkin veya mekanikçilikten yana olan görüş, kimse vb

MEKANİZM (Kelime Kökeni: Fransızca mécanisme)

[isim]

[felsefe]

  • Mekanikçilik

MEKANİZMA (Kelime Kökeni: İtalyanca meccanismo)

[isim]

  • Belli bir sonuca ulaşmak için karmaşık bir biçimde düzenlenmiş organ veya parçalar birleşimi, sistem, düzenek

    Mekanizmanın ipi ya şu yana ya bu yana ağdıracak. - Adalet Ağaoğlu

  • Organların işleyiş biçimi

    Akıl, henüz insan mekanizmasındaki tam yerini bulmamıştır. - Falih Rıfkı Atay

  • Ateşli silahların işlemesini sağlayan mekanik bölüm

[mecaz]

  • Oluş, ortaya çıkış, işleyiş

    Oyunların mekanizmasını sezince tekdüzeleşiyor birden dünya. - Haldun Taner

CAMEKÂNLI

[sıfat]

  • Camekânı olan (yer)

    Camekânlı bir yerde, omzuma astığım çantamla duruyorum. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: camekânlı kutu

CENNETMEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça cennet + mekān)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Cennetlik

ELEKTROMEKANİK (Kelime Kökeni: Fransızca électromécanique)

[isim]

  • Mekanik ögelerden oluşan ve bunların hareketiyle elektrikli unsurlara bağlı olarak uzakta bulunan aletlerin çalışmasını ve kontrolünü sağlayan tertibat

MEKANİKÇİLİK

[isim]

[felsefe]

  • Bütün fiziksel olayları, uzay ve uzayda yer değiştirmelerle açıklayan görüş, mekanizm, devimselcilik karşıtı
  • Canlı varlıkları, organik olayları, mekanik yasalara göre açıklayan öğreti, mekanizm

TEBDİLİMEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça tebdīl + mekān)

[isim]

[eskimiş]

  • Yer değiştirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tebdilimekânda ferahlık vardır

BİYOMEKANİK (Kelime Kökeni: Fransızca biomécanique)

[isim]

  • Biyoloji, fizyoloji ve tıp konularını mekanik kanunlar yöntemiyle irdeleme