İçinde Maş Bulunan Kelimeler

İçinde MAŞ olan 54 kelime bulunuyor. İçerisinde MAŞ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Maş kelimesinin anlamı nedir? Maş ile başlayan kelimeler. Maş ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

SARMAŞIKGİLLER24, KARMAŞIKLAŞMAK23

13 Harfli Kelimeler

KARMAŞIKLAŞMA22

12 Harfli Kelimeler

ÇAMAŞIRCILIK25, KARMAŞTIRMAK18

11 Harfli Kelimeler

ÇAMAŞIRHANE23, KAMAŞTIRMAK17, KARMAŞTIRMA17, KARMAŞIKLIK17

10 Harfli Kelimeler

KUMAŞÇILIK20, ÇAMAŞIRLIK19, ACEMAŞİRAN17, ALMAŞIKLIK16, KAMAŞTIRMA16, MAŞALANMAK15

9 Harfli Kelimeler

ÇAMAŞIRCI21, MAŞACILIK18, SARMAŞMAK15, KARMAŞMAK14, MAŞALANMA14, MAŞALAMAK14

8 Harfli Kelimeler

KUMAŞSIZ18, MAŞALLAH16, SARMAŞIK14, SARMAŞMA14, KAMAŞMAK13, KARMAŞIK13, KARMAŞMA13, MAŞALAMA13, MAŞATLIK13, SARMAŞAN13

7 Harfli Kelimeler

KUMAŞÇI16, ÇAMAŞIR15, MAŞRAPA15, KUMAŞLI13, ALMAŞIK12, ALMAŞLI12, KAMAŞMA12, MAŞALIK12, KARMAŞA11

6 Harfli Kelimeler

MAŞLAH14, MAŞACI14, MAŞUKA11, MAŞRIK11, MAŞALI11, MAŞALA10, TEMAŞA10

5 Harfli Kelimeler

ÇAMAŞ12, KUMAŞ10, MAŞUK10, ALMAŞ9, MAŞER9

4 Harfli Kelimeler

MAŞA8

3 Harfli Kelimeler

MAŞ7

MAŞ (Kelime Kökeni: Farsça māş)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür börülce (Phaseolus aureus)

MAŞA (Kelime Kökeni: Farsça māşe)

[isim]

  • Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç

    Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı. - Çetin Altan

  • Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç

    Saatçi maşası.

  • Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet

    Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse

    Asıl suçlu, bu maşaya emir verenler. - Aydın Boysan

[spor]

  • Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maşa gibi
  • maşa gibi kullanmak
  • maşa kadar
  • maşası olmak
  • maşa varken elini yakmak

Birleşik Kelimeler: kara maşa, termoelektrik maşa, zilli maşa

ALMAŞ

[isim]

  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe

[mantık]

  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem

MAŞER (Kelime Kökeni: Arapça maʿşer)

[isim]

[eskimiş]

[toplum bilimi]

  • İnsan topluluğu, toplum

MAŞALA (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

[halk ağzında]

  • Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası

TEMAŞA (Kelime Kökeni: Farsça temāşā)

[isim]

[eskimiş]

  • Hoşlanarak bakma, seyretme

    Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar. - Memduh Şevket Esendal

  • Seyredilecek görüntü, görülmeye değer şey
  • Gezme, seyir
  • Oyun, temsil, piyes, tiyatro

    Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temaşa etmek

Birleşik Kelimeler: temaşa sanatı

KUMAŞ (Kelime Kökeni: Arapça ḳumāş)

[isim]

  • Pamuk, yün, ipek vb.nden makinede dokunmuş her türlü dokuma

    Her şey, esvap ve eşya Bursa'da dokunan ipek kumaşlardan yapılmıştır. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Varlığı ve kişiliği oluşturan nitelik veya malzeme

Birleşik Kelimeler: kumaş mengenesi, Hint kumaşı

MAŞUK (Kelime Kökeni: Arapça maʿşūḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Sevilen, âşık olunan erkek

    Biz sevdik, âşık olduk; sevildik, maşuk olduk. - Yunus Emre

KARMAŞA

[isim]

  • Karmaşık olma durumu

    Rafların üst katlarında düzenli düzenli sıralanmış kitaplar, alt katlara doğru bir karmaşa hâlini almış. - Adalet Ağaoğlu

[ruh bilimi]

  • Kişiliğin oluşma ve gelişme evrelerinde ortaya çıkan ve ömür boyu davranışları etkileyebilen bilinç dışı dürtü ve güdüler bütünü, kompleks

    Nihayet toplumsal çöküşün birey üzerinde yarattığı düşünsel, duyumsal karmaşaya geçilir. - Selim İleri

Birleşik Kelimeler: kavram karmaşası, ruh karmaşası, üstünlük karmaşası

MAŞUKA (Kelime Kökeni: Arapça maʿşūḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Sevilen, âşık olunan kadın

    Demek hamal Mehmet'in, sürücü Ahmet'in maşukalarına yaptıklarını sen de bana yapacaksın? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

MAŞRIK (Kelime Kökeni: Arapça maşriḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Doğu

    Mağripten maşrıka dünyanın ucu / Sarraf olan bilir altını, tuncu - Pir Sultan Abdal

MAŞALI

[sıfat]

  • Maşası olan

    Maşalı saat.

  • Maşa ile kıvrılmış (saç)

Birleşik Kelimeler: eli maşalı

ALMAŞIK

[sıfat]

  • İki veya daha çok şeyin sıralanmasında karşılıklı değil, aralıklı olarak sağda ve solda yerleşmiş olan
  • Almaşlı olarak işleyen, mütenavip, alternatif

Birleşik Kelimeler: almaşık yapraklar

ALMAŞLI

[sıfat]

  • Almaş niteliği olan

KAMAŞMA

[isim]

  • Kamaşmak işi