İçinde Lye Bulunan Kelimeler

İçinde LYE olan 31 kelime bulunuyor. İçerisinde LYE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Lye ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

FASULYEGİLLER₂₇, SANDALYECİLİK₂₁

12 Harfli Kelimeler

YEŞİLFASULYE₂₇

11 Harfli Kelimeler

ŞANSÖLYELİK₂₃, SANDALYESİZ₂₀, SANDALYELİK₁₆

10 Harfli Kelimeler

ŞÖVALYELİK₂₇, FASULYEMSİ₂₂, KAVALYELİK₁₈, SANDALYECİ₁₈, SANDALYELİ₁₅

9 Harfli Kelimeler

ŞÖVALYECE₂₉, POLYESTER₁₇, ZİLYETLİK₁₄

8 Harfli Kelimeler

RÖLYEFLİ₂₂, ŞANSÖLYE₂₀, BALYEMEZ₁₆, SANDALYE₁₃

7 Harfli Kelimeler

ŞÖVALYE₂₄, ÇAVALYE₁₈, FASULYE₁₇, KAVALYE₁₅, BEZELYE₁₄, BİLYELİ₁₁

6 Harfli Kelimeler

RÖLYEF₂₀, ATÖLYE₁₄, ZİLYET₁₁, ATELYE₈

5 Harfli Kelimeler

HİLYE₁₁, BİLYE₉, KOLYE₈

ATELYE (Kelime Kökeni: Fransızca atelier)

[isim]

343 atölye

KOLYE (Kelime Kökeni: Fransızca collier)

[isim]

Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı
Mercandan bir kolye ile mercan küpeler takmıştı. - Necati Cumalı

BİLYE (Kelime Kökeni: İtalyanca biglia)

[isim]

Çocukların oynamak için kullandığı taş, maden, toprak, cam vb.nden yapılmış küçük yuvarlak nesne, misket, cıncık, zıpzıp

Motorlu taşıtlarda dönme veya sürtünme etkilerini azaltmak, aşınmayı ve enerji yitimini önlemek için göbeklerdeki yataklara yerleştirilen, çoğunlukla çelikten, küçük yuvarlak

BİLYELİ

[sıfat]

Bilyesi olan

Birleşik Kelimeler: bilyeli yatak

ZİLYET (Kelime Kökeni: Arapça ẕi'l-yed)

[isim]

[hukuk]

Sahibi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse, eldeci

HİLYE (Kelime Kökeni: Arapça ḥilye)

[isim]

[edebiyat]

Hz. Muhammed'in dış görünüşünü ve niteliklerini anlatan manzum ve mensur eser

SANDALYE (Kelime Kökeni: Arapça ṣandaliyye)

[isim]

Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
Odalarda mobilya namına, uzun, kısa yuvarlak bir sürü masayla sandalyeden başka bir şey yok. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

Makam, koltuk, mevki
Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: sandalye kavgası, elektrikli sandalye, kolçaklı sandalye, tekerlekli sandalye

ZİLYETLİK

[isim]

Zilyet olma durumu, eldecilik

BEZELYE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

Baklagillerden, yurdumuzun her yanında yetiştirilen, fasulyeye benzer, tırmanıcı bir bitki (Pisum sativum)

Bu bitkinin yuvarlak tanesi

Birleşik Kelimeler: Hint bezelyesi

ATÖLYE (Kelime Kökeni: Fransızca atelier)

[isim]

Zanaatçıların veya resim, heykel sanatlarıyla uğraşanların çalıştığı yer, işlik
Ne atölyem ne fırçam ne paletim var. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: atölye resmi

SANDALYELİ

[sıfat]

Sandalyesi olan

KAVALYE (Kelime Kökeni: Fransızca cavalier)

[isim]

Kadına, dansta eş olan veya bir yerde, toplantıda arkadaşlık eden erkek
Kadınların karşısına da yine bekârlardan ve karısı yanında olmayan erkeklerden bir kavalye grubu diziliyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

Kibar erkek

SANDALYELİK

[isim]

Sandalyeden zedelenmemesi için duvara çakılan ince uzun tahta kaplama

[sıfat]

Sandalye yapmaya elverişli olan (ağaç)

BALYEMEZ (Kelime Kökeni: İtalyanca ballamezza)

[isim]

[eskimiş]

Kara ve deniz savaşlarında kullanılan, orta çapta, uzun menzilli, tunçtan top

POLYESTER (Kelime Kökeni: Fransızca polyester)

[isim]

Tahta üzerine sürüldüğünde koruyucu, parlak bir katman oluşturan poliasidin doymamış alkollere veya glikollere etkimesiyle elde edilen kimyasal madde