İçinde Lez Bulunan Kelimeler

İçinde LEZ olan 44 kelime bulunuyor. İçerisinde LEZ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Lez ile başlayan kelimeler. Lez ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

LEZZETLENDİRMEK24

14 Harfli Kelimeler

LEZZETLENDİRME23, MELEZLEŞTİRMEK22

13 Harfli Kelimeler

HELEZONLAŞMAK25, MELEZLEŞTİRME21

12 Harfli Kelimeler

HELEZONLAŞMA24, LEZZETSİZLİK22, LEZZETLENMEK19

11 Harfli Kelimeler

LEZBİYENİZM22, MELEZLEŞMEK19, LEZZETLENME18, LEZBİYENLİK18, LEZZETLİLİK17, MELEZLENMEK16

10 Harfli Kelimeler

HELEZONSUZ23, ABDÜLLEZİZ22, MÜTELEZZİZ22, HIDIRELLEZ21, MELEZLEŞME18, MELEZLENME15, MELEZLEMEK15

9 Harfli Kelimeler

LEZZETSİZ19, HELEZONLU18, CEBELLEZİ17, MALEZYALI16, BİLEZİKLİ14, MELEZLEME14, ELEZERLİK12

8 Harfli Kelimeler

HELEZONİ16, LEZBİYEN15, LEZZETLİ14, MELEZLİK12

7 Harfli Kelimeler

GÖBELEZ22, HELEZON15, ÇEKELEZ13, BİLEZİK12, LALEZAR10

6 Harfli Kelimeler

LEZZET12, LEZYON12, ELEZER9

5 Harfli Kelimeler

FALEZ14, LEZİZ11, MELEZ9, LEZAR8

LEZAR (Kelime Kökeni: Fransızca lézard)

[isim]

  • Kertenkele derisinin sepilenmesiyle elde edilen bir deri türü

ELEZER

[sıfat]

[ruh bilimi]

  • Sadist

MELEZ (Kelime Kökeni: Arapça meles)

[sıfat]

[biyoloji]

  • Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, hibrit, metis
  • Değişik ırkta ana babadan doğmuş olan (kimse)

    Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Katışık, karışık

    Melez bir dil.

LALEZAR (Kelime Kökeni: Farsça lālezār)

[isim]

[eskimiş]

  • Lale yetiştirilen yer, lale bahçesi

LEZİZ (Kelime Kökeni: Arapça leẕīẕ)

[sıfat]

  • Tadı güzel, lezzetli

[mecaz]

  • Hoş, güzel, zevkli, latif

    Bunun öte tarafında hayalî, leziz bir âlem mevcuttur. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: abdülleziz

ELEZERLİK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Sadistlik, sadizm

MELEZLİK

[isim]

  • Melez olma durumu, kırmalık

    Dinde de cemiyette de bu kırmalık, bu melezlik tuhaf oluyor. - Aka Gündüz

BİLEZİK

[isim]

  • Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka
  • İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça

    Sonra ayağını yandaki su borusunun bileziğine koydu. - Çetin Altan

  • Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka
  • Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç

[argo]

  • Kelepçe

Birleşik Kelimeler: altın bilezik, boru bileziği, ek bileziği, kuyu bileziği

LEZZET (Kelime Kökeni: Arapça leẕẕet)

[isim]

  • Ağız yoluyla alınan tat

    Tekrar odaya dönse bu kaynağın suyunda umduğu lezzeti tekrar bulabilecek miydi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Herhangi bir şey karşısında duyulan zevk, haz

    Ona da dinlenmek gibi bir lezzet yetişir. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lezzet almak
  • lezzetini çıkarmak

LEZYON (Kelime Kökeni: Fransızca lésion)

[isim]

[tıp]

  • Doku bozukluğu

    Zamanla bu tırnak lezyonları yüzünden insanın ayakları çürük balık gibi kokar. - Selçuk Erez

ÇEKELEZ

[isim]

[halk ağzında]

  • Sincap

BİLEZİKLİ

[sıfat]

  • Bileziği olan
  • Bilezik takmış olan

    Panjurun gölgesinde beliren altın bilezikli, zayıf bir kadın kolu gördüm. - Halide Edip Adıvar

MELEZLEME

[isim]

  • Melezlemek işi

LEZZETLİ

[sıfat]

  • Tadı güzel

    Bizim yazıcı için bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir ilaç olamaz. - Ahmet Rasim

  • Zevkli, haz dolu

    Bu gayretli millet önünde, bu gayretli millet için yaşamak ve gülmek ne lezzetli bir sonuçtur. - Halide Edip Adıvar

FALEZ (Kelime Kökeni: Fransızca falaise)

[isim]

[coğrafya]

  • Yalı yar