İçinde Lamba Bulunan Kelimeler

İçinde LAMBA olan 13 kelime bulunuyor. İçerisinde LAMBA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Lamba kelimesinin anlamı nedir? Lamba ile başlayan kelimeler. Lamba ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

DOLAMBAÇSIZ25

10 Harfli Kelimeler

DOLAMBAÇLI20, LAMBALAMAK14

9 Harfli Kelimeler

HIRTLAMBA17, SAKLAMBAÇ16, LAMBALAMA13

8 Harfli Kelimeler

DOLAMBAÇ17, LAMBASIZ16, ATLAMBAÇ14, LAMBALIK12

7 Harfli Kelimeler

LAMBADA12, LAMBALI11

5 Harfli Kelimeler

LAMBA8

LAMBA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet

    Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü - Enis Behiç Koryürek

  • Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul
  • Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lamba açmak
  • lambayı açmak

Birleşik Kelimeler: lamba karpuzu, floresan lamba, alev lambası, elektron lambası, gaz lambası, ışıntı lambası, idare lambası, ikaz lambası, karpit lambası, lüks lambası, neon lambası, petrol lambası, pürmüz lambası, sinyal lambası, sis lambası, spot lambası, stop lambası, tepe lambası, trafik lambası, yağ lambası

LAMBALI

[sıfat]

  • Herhangi bir sayıda lambası olan

    Üç lambalı avize.

[eskimiş]

  • Lamba ile çalışan

    Beş lambalı radyo.

  • Birbirinin içine geçebilecek biçimde yapılmış

    Lambalı döşeme tahtası.

LAMBALIK

[isim]

  • Eskiden yapılarda lamba koyacak veya takılacak yer

[sıfat]

  • Lambanın alabileceği kadar

    Bir lambalık gaz yağı.

LAMBADA

[isim]

  • Güney Amerika'da yapılan bir dans
  • Bu dansın müziği

Birleşik Kelimeler: lambada dansı

LAMBALAMA

[isim]

  • Lambalamak işi

LAMBALAMAK

[-i]

  • Lamba ışığıyla incelemek

    Yumurtaları lambalamışlar.

  • Kapı ve pencere kenarlarına girinti açmak

ATLAMBAÇ

[isim]

  • Çocukların atlama oyunu

SAKLAMBAÇ

[isim]

  • Oyunculardan birinin ebe olması ve saklanan arkadaşlarını bulması temeline dayanan bir çocuk oyunu

    Güneş ise afacan bir çocuk gibi bulutlarla saklambaç oynuyor, bir kaybolup bir gözüküyordu. - Ayşe Kulin

LAMBASIZ

[sıfat]

  • Lambası olmayan

HIRTLAMBA

[sıfat]

  • Perişan, derbeder kılıklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hırtlamba gibi giyinmek
  • hırtlambası çıkmak

DOLAMBAÇ

[isim]

  • Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı

    Bu yolun dolambaçları çoktur.

[anatomi]

  • İç kulak

[halk ağzında]

  • Başlık

    Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma - Halk türküsü

DOLAMBAÇLI

[sıfat]

  • Dolambacı olan

    Sedyeyle apartmanın dar, dolambaçlı merdivenlerinden çıkarmaya çalışıyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • İçinden zor çıkılır, çapraşık

    Müessesesinin epeyce karışık ve dolambaçlı işleri içinde bunalmış kalmış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

DOLAMBAÇSIZ

[sıfat]

  • Dolambacı olmayan

[mecaz]

  • Açık, doğrudan doğruya olan

    Dolambaçsız anlatım.