İçinde Lal Bulunan Kelimeler
İçinde LAL olan 125 kelime bulunuyor. İçerisinde LAL geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Lal kelimesinin anlamı nedir? Lal ile başlayan kelimeler. Lal ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
BUDALALAŞTIRMAK25,
14 Harfli Kelimeler
BUDALALAŞTIRMA24, CELALLENİVERME24, CİLALAYABİLMEK22, CELALLENEBİLME20
13 Harfli Kelimeler
GERİLLALAŞMAK21, CİLALAYABİLME21, DENİZLALELERİ18
12 Harfli Kelimeler
BUDALALAŞMAK21, GERİLLALAŞMA20, İHTİLALCİLİK19, CİLALATILMAK17
11 Harfli Kelimeler
FAZLALAŞMAK24, VENEZUELALI22, FRANCALALIK21, BUDALALAŞMA20, HELALLEŞMEK19, GUATEMALALI18, CİLALATILMA16, CELALLENMEK15
10 Harfli Kelimeler
FAZLALAŞMA23, MUĞLALILIK21, PİRZOLALIK19, HELALLEŞME18, MANİVELALI18, PROSTELALI17, ALİYYÜLALA16, HELALİNDEN16, GERİLLALIK15, CİLALATMAK14, CİLALANMAK14, CELALLENME14, NORMALALTI13,
9 Harfli Kelimeler
HELALÜHOŞ23, HELALZADE18, İHTİLALCİ16, KOLALAYIŞ16, BUDALALIK15, CELALLİCE15, LALÜEBKEM14, BALALAYKA13, CİLALAMAK13, CİLALANMA13, CİLALATMA13, CELALİLİK12, KOLALAMAK11, KOLALANMA11, KOLALATMA11, MALALAMAK11, TELLALİYE11, TELALAMAK10, TELLALLIK10
8 Harfli Kelimeler
GÖLALASI20, FAZLALIK18, FASILALI17, İZMİHLAL16, PUSULALI16, LALAPAŞA15, PÜRMELAL15, SLALOMCU15, ANGOLALI14, BOLALMAK12, DAMLALIK12, HELALLİK12, İLLALLAH12, CİLALAMA12, BAKLALIK11, İSTİDLAL11, MOLLALIK11, KOLALAMA10,
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
MUĞLALI17, HALALIK12, PALALIK12, BOLALMA11, GALALİT11, HELALLİ11, İHTİLAL11, İNHİLAL11, LALANGA11, ABLALIK10, BAKLALI10, BALALIK10, DİLALTI10, LALEZAR10, TABLALI10, CELALLİ10, DELALET9, DALALET9, ALALAMA8, EKOLALİ8
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
HELALİ10, HİLALİ10, CİLALI10, BELALI9, MOLALI9, SLALOM9, SÜLALE9, ŞELALE9, CELALİ9, KOLALI8, LALELİ6, TELLAL6
5 Harfli Kelimeler
ZÜLAL10, HELAL9, HİLAL9, İHLAL9, CELAL8, MELAL6
4 Harfli Kelimeler
LALA4, LALE4
3 Harfli Kelimeler
LAL3
LAL (Kelime Kökeni: Farsça lāl)
- Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- lal etmek
Birleşik Kelimeler: lalüebkem
- Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
- Bu taşın renginde olan
- Kırmızı renkli bir tür mürekkep
LALA (Kelime Kökeni: Farsça lālā)
-
Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse
Mekteple ev arasında daima bir lalanın refakatinde gidip gelmeye alıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Şehzadelerin özel eğitmenleri
- Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- lala paşa eğlendirmek
LALE (Kelime Kökeni: Farsça lāle)
- Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
- Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık
- Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka
Birleşik Kelimeler: lale ağacı, denizlaleleri, Acem lalesi, dağ lalesi, İstanbul lalesi, Manisa lalesi, Muş lalesi, Osmanlı lalesi
LALELİ
- Lale bulunan veya yetiştirilen (yer)
- Üzerinde lale deseni veya motifi bulunan
TELLAL (Kelime Kökeni: Arapça dellāl)
-
Herhangi bir şeyi, olayı veya bir şeyin satılacağını halka duyurmak için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse, çağırtmaç
Annemin çeyizlik eşyasını hamallarla tellallar çarşısına gönderdi. - Yahya Kemal Beyatlı
- Satışlarda aracılık eden kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- tellal çağırtmak
Birleşik Kelimeler: muhabbet tellalı
MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)
-
Can sıkıntısı, usanç
Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Üzüntü, hüzün, dert
Ata Sözleri ve Deyimler
- melal duymak
ALALAMA
- Alalamak işi, kamuflaj
EKOLALİ (Kelime Kökeni: Fransızca écholalie)
- Yankılı konuşma
KOLALI
- İçinde kola bulunan
-
Kolalanmış
Artık cübbenin altına kolalı gömlek giyiyor. - Mithat Cemal Kuntay
CELAL (Kelime Kökeni: Arapça celāl)
- Büyüklük, ululuk
-
Öfke, kızgınlık
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal? - Mehmet Akif Ersoy
DELALET (Kelime Kökeni: Arapça delālet)
-
Kılavuzluk
Hemşehrilerinden birinin delaletiyle senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi. - Ercüment Ekrem Talu
- İz, işaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- delalet etmek
DALALET (Kelime Kökeni: Arapça ḍalālet)
-
Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. - Atatürk
Ata Sözleri ve Deyimler
- dalalete düşmek
BELALI
-
Yoran, üzen, can sıkan
Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Kavgacı, şirret
Yeryüzünde balta olacak bundan daha belalı bir adam olacağını tasavvur edemiyorum. - Etem İzzet Benice
-
Yolsuz kadının zorba dostu
Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz. - Refik Halit Karay
MOLALI
- Mola verilen
- Mola verilerek
SLALOM (Kelime Kökeni: Fransızca slalom)
- Kayak sporunda bayraklarla işaretlenmiş birtakım dönemeçlerden oluşan pist üzerinde yapılan bir yarış türü