[isim]

• Laka veya vernik süren işçi

[isim]

• Emlak alıp satma işiyle geçinen kimse

• Emlak bürosu

[isim]

• Kulak, burun, boğaz hekimi

[sıfat]

[argo]

• Asalak

  Bizim rahmetli İlhami de otlakçı idi ama hiç olmazsa bir inceliği vardı, adamı eğlendirirdi. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

• Çok sigara içmesine karşın satın almayıp sürekli başkalarından sigara isteyen kimse

[isim]

[anatomi]

• Kalbin üst bölümünde bulunan, sağdaki ana toplardamarlardan ve soldaki akciğer toplardamarlarından kanı alıp karıncıklara veren iki boşluğun adı

[isim]

• Lakçının işi, lakacılık

[isim]

• Temelli işi olmayan işçi

[sıfat]

• Saltçı

[isim]

• Plak hazırlayan, yapan veya satan kimse

[isim]

• Ahlak konularını inceleyen filozof veya bu konularla uğraşan kimse

  Ahlakçılar bu mahzurlarla cenkleşiyorlar. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[sıfat]

[felsefe]

• Her şeyi ahlak açısından değerlendiren, törelci, aktöreci, moralist

[isim]

• Emlakçının yaptığı iş

[isim]

• Başkalarının sırtından geçinme durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

• otlakçılık etmek

[isim]

• Aylakçı olma durumu

• İşsizlik, avarelik

[isim]

• Saltçılık

[isim]

• Plakçının işi veya mesleği