İçinde Kırmak Bulunan Kelimeler
İçinde KIRMAK olan 6 kelime bulunuyor. İçerisinde KIRMAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kırmak kelimesinin anlamı nedir? Kırmak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
FIŞKIRMAK21,
6 Harfli Kelimeler
KIRMAK8
KIRMAK
-
Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak
Taşları kırmak. Bardağı kırmak.
- İri parçalara ayırmak
-
Belirli bir biçimde katlamak
Forma kırmak.
-
Öldürmek, yok olmasına neden olmak
Bu yıl soğuk, hayvanları kırdı.
-
Bir şeyin fiyatını azaltmak, indirmek
Firma verdiği teklif fiyatını son dakikada bir yüzde yirmi daha kırıyordu. - Haldun Taner
- Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak
-
Vücut kemiklerinden birini parçalamak
Ayol, yapma, gel, düşüp bir yerini kıracaksın! - Osman Cemal Kaygılı
- Tahılı iri ve kaba öğütmek
-
Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek
Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek
-
Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek
Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan
-
Yok etmek
Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek
-
Gücünü, etkisini azaltmak
Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek
- Kaçmak, uzaklaşmak
-
Değerinden düşük fiyata almak
Bono kırmak. Çek kırmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
- kırıp dökmek
- kırıp geçirmek
- kırıp sarmak
Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran
ÇIMKIRMAK
- Kuş, pislemek
HAYKIRMAK
-
Telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak
Çocuk haykırarak ağlamaya başlamıştı. - Ayşe Kulin
-
Çağırmak, seslenmek
Kahkahayla karışık bir sesle merdivenden aşağı haykırdım. - Yusuf Ziya Ortaç
- Bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek
HIÇKIRMAK
- Boğazdan hıçkırık sesi çıkarmak
-
İçini çekerek ağlamak
Anası köşe bucak kaçıyor, tenha bir yer buldukça hıçkırıyordu. - Reşat Enis
FIŞKIRMAK
-
Gaz veya sıvılar bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkmak
Suya en başköşeyi ayırmalarının nedeni de iyi suyun, hemen hemen memleketimizin dört bucağından fışkırmasıdır. - Salâh Birsel
-
Bitkiler toplu hâlde, gür olarak yetişmek
Kaldırım taşları arasından fışkırmış otların bütün sokağı bürüyeceği muhakkak! - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bir şey bir yerde bol bol görülmek
Ölümsüzlerden fışkıran ışık, karanlıkları bir anda dağıttı. - Cemil Meriç
PAVKIRMAK
-
Tilki veya çakal ulumak
Tok bir çakal toprakta debelenmekte, arada ince ve bembeyaz dişleriyle aya doğru pavkırmaktaydı. - Orhan Kemal
- Ateş, alev alev yanmak
- Alev, bir yere doğru yönelmek
- Çok öfkelenmek