İçinde Kırmak Bulunan Kelimeler

İçinde KIRMAK olan 6 kelime bulunuyor. İçerisinde KIRMAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kırmak kelimesinin anlamı nedir? Kırmak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

FIŞKIRMAK21, PAVKIRMAK21, HIÇKIRMAK19, HAYKIRMAK17, ÇIMKIRMAK16

6 Harfli Kelimeler

KIRMAK8

KIRMAK

[-i]

  • Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak

    Taşları kırmak. Bardağı kırmak.

  • İri parçalara ayırmak

[nesnesiz]

  • Belirli bir biçimde katlamak

    Forma kırmak.

  • Öldürmek, yok olmasına neden olmak

    Bu yıl soğuk, hayvanları kırdı.

  • Bir şeyin fiyatını azaltmak, indirmek

    Firma verdiği teklif fiyatını son dakikada bir yüzde yirmi daha kırıyordu. - Haldun Taner

  • Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak
  • Vücut kemiklerinden birini parçalamak

    Ayol, yapma, gel, düşüp bir yerini kıracaksın! - Osman Cemal Kaygılı

  • Tahılı iri ve kaba öğütmek

[-e]

  • Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek

    Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek

[mecaz]

  • Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek

    Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Yok etmek

    Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Gücünü, etkisini azaltmak

    Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek

[argo]

  • Kaçmak, uzaklaşmak

[nesnesiz]

[ticaret]

  • Değerinden düşük fiyata almak

    Bono kırmak. Çek kırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
  • kırıp dökmek
  • kırıp geçirmek
  • kırıp sarmak

Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran

ÇIMKIRMAK

[nesnesiz]

  • Kuş, pislemek

HAYKIRMAK

[nesnesiz]

  • Telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak

    Çocuk haykırarak ağlamaya başlamıştı. - Ayşe Kulin

  • Çağırmak, seslenmek

    Kahkahayla karışık bir sesle merdivenden aşağı haykırdım. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]

  • Bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek

HIÇKIRMAK

[nesnesiz]

  • Boğazdan hıçkırık sesi çıkarmak
  • İçini çekerek ağlamak

    Anası köşe bucak kaçıyor, tenha bir yer buldukça hıçkırıyordu. - Reşat Enis

FIŞKIRMAK

[-den]

  • Gaz veya sıvılar bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkmak

    Suya en başköşeyi ayırmalarının nedeni de iyi suyun, hemen hemen memleketimizin dört bucağından fışkırmasıdır. - Salâh Birsel

  • Bitkiler toplu hâlde, gür olarak yetişmek

    Kaldırım taşları arasından fışkırmış otların bütün sokağı bürüyeceği muhakkak! - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]

  • Bir şey bir yerde bol bol görülmek

    Ölümsüzlerden fışkıran ışık, karanlıkları bir anda dağıttı. - Cemil Meriç

PAVKIRMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Tilki veya çakal ulumak

    Tok bir çakal toprakta debelenmekte, arada ince ve bembeyaz dişleriyle aya doğru pavkırmaktaydı. - Orhan Kemal

  • Ateş, alev alev yanmak
  • Alev, bir yere doğru yönelmek
  • Çok öfkelenmek