İçinde Kın Bulunan 8 Harfli Kelimeler
İçerisinde KIN olan 8 harfli 33 kelime bulunuyor. İçinde KIN olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kın ile başlayan 8 harfli kelimeler. kın ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ZIPKINCI21,
KINAKINA (Kelime Kökeni: İspanyolca quinaquina)
- Kök boyasıgillerden, asıl yurdu Güney Amerika olan, Hindistan ve Endonezya'da da yetiştirilen, kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç (Cinchona)
-
Bu bitkiden yapılan içecek
Kınakına iştah açar.
KINALAMA
- Kınalamak işi
KINANMAK
- Kınama işi yapılmak
KINLAMAK
- Bir şeye kın yapmak
- Bir şeyi kınına geçirmek
KALKINMA
-
Kalkınmak işi
Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir. - Mehmet Kaplan
-
İyileşme, şifa bulma
Görünen, bir daha kalkınması artık pek zor. - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: kalkınma hızı
TAKINMAK
- Kendine takmak
-
Bir nitelik veya durum almak
Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği de yoktu. - Falih Rıfkı Atay
AKINTILI
- Akıntısı olan
- Eğik, eğimli, meyilli
KIRKINTI
- Kırpıntı
SARKINTI
-
Aşağı doğru uzanan, sarkan şey
Kayışı siyaha yakın koyu lacivertti. Gümüşten üç büyük sarkıntısı vardı. - Ömer Seyfettin
- Sataşma, takılma
Ata Sözleri ve Deyimler
- sarkıntı olmak
SAKINMAK
-
Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister. - Adalet Ağaoğlu
- Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
-
Korumak, esirgemek, gözetmek
Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
TIKINMAK
-
Eline geçen yiyeceği oburca yemek
Vebali boynuna, bunların karınlarına sığdırdıklarını bir insan tıkınamaz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Yemek yemek
Birleşik Kelimeler: ıkına tıkına
BAKINMAK
-
Çevreye göz gezdirmek, araştırmak
Etrafına bakındı fotoğrafçıları çağırmak için. - Ayşe Kulin
- Muayene olmak
SIKINMAK
- Kendini sıkmak, zorlamak
Birleşik Kelimeler: ıkına sıkına
YAKINMAK
-
Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak
Kına yakınmak.
-
Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek
Kaç kez yakındım ona, yüzünü öyle bir yas kapladı ki yakındığıma da yakınacağıma da bin pişman oldum. - Halikarnas Balıkçısı
YAKINSAK
- Tek bir noktaya doğru yönelen (ışın)
- Işıkları aynı noktaya doğru yöneltme özelliği taşıyan (mercek vb.)
- Birbirine gittikçe yaklaşarak uzanan, bir noktaya doğru yönelen (çizgi)