İçinde Kım Bulunan Kelimeler
İçinde KIM olan 77 kelime bulunuyor. İçerisinde KIM geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kım ile başlayan kelimeler. Kım ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
HAKKIMÜKTESEP26,
12 Harfli Kelimeler
ZIKKIMLANMAK19
11 Harfli Kelimeler
TAKIMYILDIZ22, BAKIMSIZLIK21, ZIKKIMLANMA18, KIMILDATMAK17, KIMILDANMAK17, MİSAKIMİLLİ15, TIKIMLANMAK15
10 Harfli Kelimeler
KIMILDAYIŞ21, YIKIMCILIK20, BAKIMCILIK19, KIMILDANIŞ19, KIMILTISIZ19, AKIMTOPLAR17, BAKIMINDAN17, BAKIMLILIK16, KIMILDAMAK16, KIMILDANMA16, KIMILDATMA16, AYAKTAKIMI15, SARISALKIM15, TIKIMLANMA14
9 Harfli Kelimeler
AKIMÖLÇER20, KIMILDAMA15, KIMILTILI14, KIMLANMAK12
8 Harfli Kelimeler
ŞAVKIMAK19, BAKIMEVİ18, FOTOAKIM18, BAKIMSIZ17, ÇAPKIMAK17, KIRKIMCI15, ŞARKIMSI15,
7 Harfli Kelimeler
ŞAVKIMA18, ÇAPKIMA16, YIKIMCI16, BAKIMCI15, YAKIMCI15, BAKIMLI12, BILKIMA12, BIRAKIM12, ŞAKIMAK12, BALKIMA11, KIMILTI11, SALKIMA10, KAKIMAK9
6 Harfli Kelimeler
AKIMCI12, ZIKKIM12, ŞAKIMA11, KIMKIM10, KIRKIM9, SALKIM9, KAKIMA8, TALKIM8
5 Harfli Kelimeler
KIMIZ11, ÇAKIM10, YIKIM10, BAKIM9, SIKIM9, YAKIM9, KIMIL8, TIKIM8, ALKIM7, KAKIM7,
4 Harfli Kelimeler
AKIM6
AKIM
- Akma işi
-
Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan
Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu. - Attila İlhan
-
Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz
Gerçekçilik akımı.
- Debi
Birleşik Kelimeler: akım azalışı, akımölçer, akım ölçümü, akımtoplar, akım trafosu, alternatif akım, aşırı akım, bağımlı akım kaynağı, dalgalı akım, dalgalı akım üreteci, doğru akım, fotoakım, paralel akım, boru akımı, hava akımı, indükleme akımı, kol akımı, korozyon akımı, kültür akımı, trafik akımı
ALKIM
- Gökkuşağı
KAKIM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāḳum)
- Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as (I), ermin (Mustela erminea)
RAKIM (Kelime Kökeni: Arapça rāḳim)
- Yükselti
TAKIM
- Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
-
Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk
Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın değildik. - Muzaffer İzgü
-
Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup
Orta oyunu takımı.
- Birbirini tamamlayan şeylerin tümü
- Sigara ağızlığı
- Takım elbise
- Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad
-
Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk
Anlaşıldı, Sabit Bey ağabey takımı, Sinekli Bakkal Sokağı'ndan geçerken artık sağa sola bakmaz, kimseye omuz vurmaz oldu. - Halide Edip Adıvar
-
Bölüğü oluşturan birliklerden her biri
Bu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek. - Ömer Seyfettin
- Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik
- Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu
- Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri
- Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu
Ata Sözleri ve Deyimler
- takım tutmak
- takım yapmak
Birleşik Kelimeler: takımada, takım elbise, takım erki, takım oyunu, takım takım, takım taklavat, takımyıldız, alt takım, asım takım, birtakım, bu takım, millî takım, ayaktakımı, banyo takımı, beyin takımı, caz takımı, çamaşır takımı, çatal bıçak takımı, çay takımı, çengi takımı, gemi takımı, hamam takımı, kahve takımı, kapak takımı, kaymak takımı, koltuk takımı, koşum takımı, lamekân takımı, makyaj takımı, mehter takımı, olta takımı, satranç takımı, sayaç takımı, saz takımı, servis takımı, sıfat takımı, sofra takımı, sonuç takımı, tamir takımı, tuvalet takımı, uyku takımı, yatak takımı, yazı takımı, yemek takımı, iniş takımları
KAKIMA
- Kakımak işi
TALKIM
- Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi
KIMIL
- Yarım kanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek veya yiyerek ekin hastalığına yol açan, vücudu kalkana benzeyen zararlı bir böcek (Aelia rostrata)
Birleşik Kelimeler: kımıl kımıl
TIKIM
- Ağzın alabileceği büyüklükte lokma
KAKIMAK
- Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek
- Öfkelenmek, kızmak
- Darılmak
- Paylamak
KIRKIM
- Davarların kırkılması işi
- Davarların kırkıldıkları mevsim
Birleşik Kelimeler: geyikler kırkımında
SALKIM
-
Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan meyve
Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu oradakilere dağıtmış. - Memduh Şevket Esendal
- Ana saptan çıkan yan çiçekleri, sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu
- Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve çoğu asma gibi çardağa sarılan bir tür ağaç ve çiçeği (Wistaria sinensis)
- Topla atılan demir parçaları
Birleşik Kelimeler: salkım ağacı, salkım başak, salkım küpe, salkım saçak, salkım salkım, salkım söğüt, salkım topu, morsalkım, sarısalkım, üzüm salkımı
BAKIM
- Bakma işi
-
Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek
Bahçe bakım ister.
- Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- bakım yapmak
Birleşik Kelimeler: bakımevi, bakım yurdu, tam bakım, yoğun bakım
SIKIM
- Sıkma işi
- Avucun sıkıldığında alabildiği miktar
-
Bir defada sıkılan miktar
Kadın, çiğ köfteden bir sıkımını kocasına uzattı. - Orhan Kemal
- Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar
YAKIM
-
Yakma işi
Anız yakımı.
- Önemli bir olay üzerine yakılmış türkü