[isim]

• Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin

  Harf inkılabı, Türk kültür inkılabının temelidir. - Etem İzzet Benice

• Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü

  Doğrusu, teknik ve kültür her gün biraz daha ilerlemektedir. - Salâh Birsel

• Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi

  Bir memlekette kitap kültürü ne kadar zenginse günlük konuşma da o kadar zengin olur. - Mehmet Kaplan

• Bireyin kazandığı bilgi

  Tarih kültürü kuvvetli bir kişi.

• Tarım

[biyoloji]

• Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme

  Mikrop cinsinden canlı bir varlığın muayyen bir ortam içinde çoğalmasına da kültür denilir. - Mehmet Kaplan

[sıfat]

• Kültüre ilişkin, kültürle ilgili

  Magazin yazarları, kültürel yaşamımıza el koydular. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]

• Kültürü gelişmiş olan

  Kültürlü bir insan birçok şeyleri okumuş, düşünmüş ve iyice sindirmiş olan insandır. - Mehmet Kaplan

[isim]

[toplum bilimi]

• Kültürlenmek durumu

[isim]

[tıp]

• İdrardan alınan örnekle yapılan bakteri kültürü

[nesnesiz]

[toplum bilimi]

• Bir arada bulunan iki bireyin veya etnik grubun değer yargıları ile kültürel birikiminin özellikleri birbirinden etkilenerek değişikliğe uğramak

[isim]

• Kültürlü olma durumu

[sıfat]

• Kültürü olmayan

  Kültürsüz bir ifadeydi ama muhakkak maksadını gönle hitap ederek anlatıyordu. - Refik Halit Karay

[sıfat]

• Aynı anda bir toplumu veya toplumsal bir grubu ve kendine özgü olan kültürü ilgilendiren

[isim]

• Kültürsüz olma durumu

[isim]

• Jimnastik