İçinde Kör Bulunan Kelimeler

İçinde KÖR olan 60 kelime bulunuyor. İçerisinde KÖR geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kör kelimesinin anlamı nedir? Kör ile başlayan kelimeler. Kör ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BONKÖRLEŞEBİLME30

12 Harfli Kelimeler

BONKÖRLEŞMEK25, KÖRLEŞTİRMEK22, NANKÖRLEŞMEK22

11 Harfli Kelimeler

BEŞİKÖRTÜSÜ27, BONKÖRLEŞME24, KÖRÜKLEYİCİ24, KÖRLEŞTİRİŞ23, KÖRLEŞTİRME21, NANKÖRLEŞME21, KÖRÜKLENMEK20

10 Harfli Kelimeler

KÖRÜKÇÜLÜK25, KÖRLEMEDEN19, KÖRÜKLEMEK19, KÖRÜKLENME19

9 Harfli Kelimeler

KÖRFEZCİK27, ÜSTÜNKÖRÜ22, BONKÖRLÜK20, KÖRCESİNE19, KÖRLEŞMEK19, KÖRÜKLEME18, KÖRKANDİL17, NANKÖRLÜK17, KÖRELTMEK16, KÖRLENMEK16, KÖRLETMEK16

8 Harfli Kelimeler

KÖRDÜĞÜM28, KÖRÜKSÜZ22, RÖMORKÖR22, KÖRPECİK21, BONKÖRCE20, KÖRKÜTÜK18, KÖRLEŞME18, KÖRPELİK18, KÖRLENİŞ17, KÖRLETİŞ17, NANKÖRCE17, KÖRELMEK15, KÖRELTME15, KÖRLENME15, KÖRLETME15

7 Harfli Kelimeler

KÖROĞLU22, KÖRÜKÇÜ20, KÖRÜKLÜ17, KÖRELİŞ16, KÖRELME14

6 Harfli Kelimeler

KÖRFEZ21, BONKÖR15, KÖREŞE15, KÖREBE14, KÖRLÜK14, MARKÖR13, AKÖREN12, NANKÖR12

5 Harfli Kelimeler

KÖRPE15, KÖRÜK13, LİKÖR11

4 Harfli Kelimeler

KÖRE10, KÖRİ10

3 Harfli Kelimeler

KÖR9

KÖR (Kelime Kökeni: Farsça kūr)

[sıfat]

  • Görme engelli
  • Keskinliği yeterli olmayan

    Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[mecaz]

  • Az aydınlık veren

    Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu. - Mahmut Yesari

[mecaz]

  • Kötü

    Vakıa bu kör siyaset yüzünden Türklük Rumeli'den çıktı. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan

    Kör sokak.

[mecaz]

  • Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan

[mecaz]

  • Duyarlığını yitirmiş

    Muhitimiz bize karşı her an kör, sağır ve şuursuzdur. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kör değneğini beller gibi
  • köre renkten bahsolunmaz
  • kör görmez, sezer
  • kör itin öldüğü yer
  • kör kör parmağım gözüne
  • kör kurttan bile vazgeçmemek
  • körler mahallesinde ayna satmak
  • körler memleketinde şaşılar padişah olur
  • körle yatan şaşı kalkar
  • kör olası (veya olasıca veya olsun)
  • kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur
  • kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın
  • kör satıcının kör alıcısı olur
  • körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz
  • körün taşı

Birleşik Kelimeler: körağaç, kör alan, kör baca, kör bağırsak, kör boğaz, kör çapa, kör dövüşü, kör duman, kördüğüm, körebe, kör fare, kör hat, kör kadı, kör kandil, kör kaya, kör köstebek, kör kurşun, kör kuyu, körkütük, kör nişancı, kör nokta, kör ocak, köroğlu, kör sıçan, kör şans, kör şeytan, kör talih, kör tapa, kör topal, kör uçuş, kör yılan, körü körüne, bakar kör, elinin körü, gecenin körü, renk körü, üstünkörü, sabahın körü

KÖRE (Kelime Kökeni: Farsça kūre)

[isim]

[halk ağzında]

  • Karınca yuvası
  • Demirci körüğünün, kömürlerin yandığı bölüme açılan deliği

K

[kimya]

  • Potasyum elementinin simgesi

LİKÖR (Kelime Kökeni: Fransızca liqueur)

[isim]

  • Meyve veya bazı bitkiler ile alkol, esans karışımından yapılan şekerli içki

    Bu likör vakitsiz amma şişeleri açmış bulunduk. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: likör bardağı

AKÖREN

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

NANKÖR (Kelime Kökeni: Farsça nānkūr)

[sıfat]

  • İyilikbilmez

    Nankörler! Yediğiniz ekmek boğazınızda dursun. - Halikarnas Balıkçısı

MARKÖR (Kelime Kökeni: Fransızca marqueur)

[isim]

  • Önemli ibareleri veya dikkati çekmek istenilen yerleri işaretlemeye yarayan kalem

KÖRÜK

[isim]

  • Ateşi canlandırmak için kullanılan ve açılıp kapandıkça içindeki havayı üfleyen araç

    Bir taraftan ha bire körüğün ipini çekiyordu. - Reşat Enis

  • Bazı araçların açılıp kapanabilir üst üste katlanmış bölümü

    Biz faytonun körüğü altında fotoğraf çekmeye uğraşıyorduk. - Nazlı Eray

[müzik]

  • Bazı müzik araçlarında hava vermeye yarayan, el veya ayakla işletilen meşin veya kâğıt bölüm

    Akordiyon körüğü.

KÖRELME

[isim]

  • Körelmek işi

[fizyoloji]

  • Bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur

KÖREBE

[isim]

  • Gözleri bağlı olan ebenin, oyuna katılan öteki çocukları yakalamaya çalıştığı çocuk oyunu

KÖRLÜK

[isim]

  • Görme engellilik
  • Kesmez olma durumu

    Bileği taşındaki bıçak bir ileri gidiyor, bir geriliyor, ağzının körlüğünü yok ediyordu. - Tarık Dursun K.

[mecaz]

  • Dikkatsizce ve beceriksizce yapılan iş

[mecaz]

  • Gerçeği görememe durumu

[bitki bilimi]

  • Bitkilerin tomurcuk vermemesi durumu

Birleşik Kelimeler: bakar körlük, bellek körlüğü, gece körlüğü, renk körlüğü

KÖRELMEK

[nesnesiz]

  • Keskinliğini yitirmek

    Bıçak köreldi.

  • Suyu çekilmek

    Kuyu köreldi.

  • Ateş veya ışık sönecek duruma gelmek

[mecaz]

  • Değer, önem veya yeteneğini yitirmek

[mecaz]

  • Soyu tükenmek

    Bu aile köreldi.

[fizyoloji]

  • Bir organ beslenemeyerek küçülmek, dumura uğramak

KÖRELTME

[isim]

  • Köreltmek işi

KÖRLENME

[isim]

  • Körlenmek işi

KÖRLETME

[isim]

  • Körletmek işi