[isim]

• Kars iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[eskimiş]

• Ölçek, ölçü

  Mehmetçiğin makamını şan ve şerefle ölçebilecek, ne bir tartı ne bir endaze ne bir kıyas, ne bir mikyas vardır. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

[felsefe]

• Aristo'ya göre, her varlığın erişmeye yöneldiği olgunluk durumu

[isim]

• Gerektiğinde açılıp yatak durumuna getirilebilen koltuk, kanepe

  Ben holde çekyatın üzerinde yatmaya başladım. - Ayşe Kulin

[isim]

[gök bilimi]

• İlkbahar

  Pek seyrek bana mektup gönderiyorlar ve ilkyaza kadar burada kalacağım söyleniyor. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

[coğrafya]

• Kıtaları birbirinden ayıran deniz, ana deniz, umman

  Atlas Okyanusu. Hint Okyanusu.

[isim]

• Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Ölçeği veya ölçüsü olan

[sıfat]

[biyoloji]

• Ortak yaşama durumunda bulunan (canlı)

[sıfat]

• Ölçeği veya ölçüsü olmayan

[mecaz]

• Hadsiz hesapsız, hesaba kitaba sığmayan

  Küçük kabahatlilerin cezası ise nispetsiz, mikyassız idi. - Ömer Seyfettin

[isim]

• Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı

  Gece yüzüne yaptığı makyaj değme ustaların işiydi. - Fikret Otyam

[sinema]

[televizyon]

• İyi görüntü sağlamak, belli bir tip yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve vücudunda yapılan boyama ve değişimler

Ata Sözleri ve Deyimler

• makyaj yapmak

[isim]

• Okyanusya kıtasında yaşayan kimse

[isim]

• Ortakyaşar olma durumu

[sıfat]

• Makyavelci

[isim]

• Slovakya halkından olan kimse